Almanya’nın en büyük hidrojen tren filosu Frankfurt’ta devreye girdi. Filo, Tanaus ağındaki banliyö kasabalarına hizmet verecek. Dün, Almanya’nın en büyük hidrojen demiryolu filosunun ilk hidrojen treni, Frankfurt’un Griesheim’daki Deutsche Bahn atölyesinde hizmete girdi . Trenin adı Coradia iLint , Alstom tarafından üretildi ve tahrik için elektrik enerjisi üreten bir hidrojen yakıt hücresiyle yol alan dünyadaki ilk yolcu treni. Yeni Coradia iLint treni, Kaynak: Alman Federal Dijital İşler ve Ulaştırma Bakanlığı
Filo , başlangıçta Frankfurt’u Brandoberndorf’a bağlayan RB15 güzergahında olmak üzere, şehirdeki banliyö kasabalarına hizmet verecek, yerel olarak emisyonsuz 27 trenden oluşacak . Hidrojen genişlemesi Tanaus ağını kapsayacak , baharda daha fazla beklenen tren teslimatlarıyla kademeli olarak genişleyecek.
Resmi açıklamaya göre planlanan güzergahlar, tümü Almanya’nın Hessen eyaletinde olmak üzere Frankfurt-Höchst – Bad Soden, Frankfurt – Koenigstein ve Bad Homburg – Friedberg’i kapsayacak.
Özellikle, trenler Ağustos ayında 14 hidrojen treninin Bremervörde hattına hizmet vermeye başlamasıyla ilk kez sahneye çıktı. 14 hidrojen treninin kuzeydeki Bremen ve Hamburg şehirleri arasındaki küçük kasabaları birbirine bağlıyan bir rotası bulunuyor.
Yeşil demiryolunun bir bedeli var
Coradia iLint trenleri hidrojenle çalışacak ve yakıtı elektriğe dönüştürecek hidrojen yakıt hücrelerini kullanacak. Ek olarak, fazla enerjiyi ve kırılmadan geri kazanılan enerjiyi geri kazanacak bir bataryaya da sahip olacaklar. Sonuç olarak, bu tasarım , dizel muadillerine kıyasla çok daha sessiz bir trenle sonuçlanacak ve çevreye sadece su ve biraz ısı salacaktır.
Ancak tüm proje, 25 yıla yayılmış 500 milyon avroluk ağır bir fiyat etiketi ile gelecek . Buna, üretici Alstom tarafından gerçekleştirilecek olan araçların satın alınması, bakımı ve işletimi dahildir.
Ayrıca trenlerin işletilmesi, hidrojen üretim tesislerinin eklenmesini ve planlanan yeşil hatların elektrifikasyonunu gerektiriyor. Şu anda, Höchst Endüstri Parkı hidrojeni endüstrinin bir yan ürünü olarak üretiyor, ancak yetkililerin artan talebi karşılamak için kapasitelerini artırmaları gerekiyor.
Üstelik resmi açıklamaya göre hidrojenli araçlar , dizel muadillerine göre yaklaşık %40 daha pahalı, yani 14.7 milyon euro fark var . Bu fark, Alman Federal Hükümeti’nin fonlarıyla karşılandı.
Aynı zamanda , Federal Dijital İşler ve Ulaştırma Bakanı Volker Wissing, Almanya’nın trafik emisyonlarını azaltmanın yollarını bulması gerektiğini açıklayan bir basın açıklamasında alıntılandı. Hidrojen , özellikle ağır ticari araçlar, gemiler ve hatta demiryolu operasyonları için çözümün bir parçası, çünkü H2 teknolojisi sayesinde gelecekte ağın bu kısımlarında iklim açısından nötr ve sessiz olabiliriz. elektrifikasyonun çok maliyetli olacağı yerlerde gerçek bir oyun değiştirici.”