Askıda Tarım-Arazi-Arsa-Bahçe-Ev Kampanyası
Kampanyanın ülke ve kent yaşamına katkıları nelerdir, neden yapılmalıdır? Covid_19 salgınıyla birlikte tüm dünyada çok daha fazla hissedilen küresel krizde büyük kentlerde sıkışan insanların yaşadığı çaresizliğe bir çıkış olabilecek “Askıda Tarım Kampanyası” projesini öneriyorum. Salgınla mücadele ederken beklediğimiz depremin de olabileceğini düşünerek hazırlık yapmalıyız. Cumhuriyetin ilk yıllarında kalkınma hamleleri o günlerin şartlarında tarımdan başlayarak eğitim destekli projelendirilmiş ve çok başarı elde edilmiştir. Köy enstitüleri ile Anadolu’nun tamamına üretimle eğitimi birlikte yaymış bir deneyimimiz var.
Biz de Askıda Tarım Kampanyasıyla projeye dahil olan insanları bu konuda eğitmek zorundayız. Askıda tarım projesinde üretimde yer alan insanların farklı bölgelerde üretilebilecekleri ürünlerle ilgili eğitim desteği de kampanya kapsamında verilmek zorundadır.
Kampanyanın Hedefleri: 1. İşgücünün yönetimine katkı koymak. İşsizler ve dar gelirlilerin sorunlarının giderilmesine katkı koymak, büyük kentlerdeki nüfus yoğunluğunu azaltmak. 2. Çiftçilerin ve tarımla geçimini sağlayanların sorunlarına çözüm üretmek. 3. Tarım arazilerinin daha etkin kullanımını sağlamak. Mevcut tarım arazileriyle atıl kalan arazilerin proje kapsamında yeniden planlanarak daha verimli hale getirilmesini sağlamak.
4. Toplumsal gelişime, bilinçli üretim ve tüketim sorunlarına eğitimle katkı koymak. 5. Sürdürülebilir, temiz bir çevre yaratmak ve sağlıklı ürünlere kolay ulaşımısağlamak. 6. Tarım ve hayvancılıkta artı değer yaratan ara hizmetlerin, entegre tesislerin devreye sokulmasıyla toplumsal kalkınmaya katkı koymak. –
İstanbul ve ülke genelinde atıl kalmış tarım arazilerinin tespit edilmesi ve üretime katılmasının yolları aranmalıdır. – Çok uzun süredir küresel olarak kolay paraya özendirilen veya masa başı işlere yönlendirilen insanların kendi değerlerini fark etmesi ve üretim sürecine dahil olması sağlanmalıdır. –
Mekansal bilgi sistemleri sayesinde tüm askıdaki araziler sınıflandırılarak işlenmesi durumunda üretilecek ürünlerden, kaç kişinin nasıl işleteceği, nerede satılacağına kadar tüm süreçler değerlendirilebilecek ve en verimli yöntemler geliştirilebilecektir. – Arazi yönetimine farklı bir model geliştirebiliriz. Son 70 yıldır miras, satış vb. nedenlerle bölünen ve tek başına işlenmesi ekonomik olmaktan çıkmış tarım alanlarının tekrar üretime, ekonomiye kazandırılması sağlanabilir.
Arazi toplulaştırması yapılan alanlarda bile alt yapısı hazırlanmış tarım arazilerinin işlenmediğini görüyoruz. -Büyük kentlerde ağır koşullarda çalışıp, geleceğe dair ümidini yitiren insanlar için askıda tarım projesinde çalışmak, umut olabilecek farklı olanaklar yaratılabilecektir. -Farklı bölgelerde bir ailenin geçinebilmesi için farklı ürünlere göre gereken minimum arazinin hesaplanarak askıdaki arazi seçenekleri arasından faydalanması sağlanabilir. –
Askıda Tarım kampanyasında üretime katılacaklar için eğitim, teknik destek, aşı, veterinerlik hizmetleri, atalık tohum, mazot, gübre, organik tarım, küçük-büyük baş hayvan, kanatlı, vb. tüm destekler alım garantili satışına kadar değerlendirilmesi yapılmalıdır. -Yerel yönetimlerin denetiminde üretim-tüketim kooperatifleri sayesinde kolektif çalışma, dayanışma örnekleri oluşacaktır. Dayanışma sağlarken, üretimi teşvik etmiş ve kendisinin de gelir elde etmesi sağlanmış olacaktır.
Kampanyada tüm paydaşların üretime katılması ve belirli bir oranda gelir elde etmesi sağlanacaktır. Geleneksel icar sistemi incelenerek bölgelere göre farklılıkları gözetilerek kampanyaya katılanlara gelir elde etme olanağı sağlanmalıdır. Binlerce yıldır tarımın yapıldığı Anadolu topraklarındaki deneyimle yörelere göre doğal organik geleneksel ürünler ve gelişen ihtiyaçlara göre yeni ürün önerileriyle desteklenmelidir. -İşlenen toprakla beraber kalınabilecek evlerin de projeye dahil edilmesi ile nüfus yoğunluğunun azalması, Anadolu’nun köylerinin, kentlerinin tekrar canlanması sağlanabilir.
Askıda çok yoğun tarım alanı biriken şehirlerde konut projeleri kentsel dönüşüm-iyileştirme kapsamında değerlendirilerek İstanbul’daki evlerinin yerine farklı şehirlerde konut sahibi olmaları sağlanabilir. -Askıda biriken tarım arazilerinden faydalanan insanların ihtiyacı olan üretim araçları ve ürettiklerinin satışı konusunda alım garantili farklı modeller geliştirilmelidir. İhtiyaç sahipleri için belediye tarafından satın almaktan, tanzim satış ofislerinde satışına kadar farklı şekillerde değerlendirilmelidir.
Sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilmek için askıda arazisi olanın, çalışanların, destekleyen kurumların, tüketicilerin, doğanın kazanabileceği, aracıların olmadığı modeller geliştirilecektir. -Askıda Tarımda ürünler organik olacak şekilde tasarlanıp, tahlilleri, paketleme, ambalaj, patentli, sertifikalı olarak satış noktalarına ulaştırılmalıdır. Tüm marketler ve tanzim satış ofislerinde vb. askıda tarım ürünleri satılabilmelidir. -Katma değer yaratacak işlemler, kurutma, yıkama, konserve, turşu, meyve suyu, reçel, soğuk hava deposu, et ve süt ürünleri tesisleri, su ürünleri vb. tesisler belediyeler tarafından organize edilmelidir.
-Askıda biriken arazilerin, tarlaların, bahçelerin planlanması ve işlenmesi, İstanbul’da ve büyük kentlerde yoğunlaşan işsizler, göçmenler ve mültecilerin çalışabileceği alanlar(İstanbul ve Anadolu’nun herhangi bir yerinde başlangıç olarak mevsimlik işçiler) olarak değerlendirilebilir. Büyük kentlerdeki işsizler, yerel halk ve mültecilerin ortak çalışabileceği Avrupa Birliği fonlarından destekli Anadolu’da projeler hazırlanabilir.
İlk olarak mevsimlik işçiler için seyyar sağlıklı konaklama olanakları sağlanarak gezici tüm yörelere taşınabilen kamplar tasarlanabilir. -Askıda Tarım projesinin temel prensibi doğal ve organik, yenilenebilir, temiz enerji ile sürdürülebilir üretim olmalı. -Proje kapsamında araziye giden ailelerin gelir ve refahının sürekliliğinin sağlanması için arazi planlaması yapılırken arazinin “sürdürülebilir insan yerleşimleri tasarlamayı amaçlayan” permakültür tasarım yaklaşımı ilkelerine göre düzenlenmesi.
Etkin bir şekilde arazide su tutma (toprağa yedirme ve depolama) teknikleri uygulayan permakültür yaklaşımı özellikle gittikçe artan kuraklık karşısında bu arazilerin devamlılıklarının sağlanmasına katkı sağlayacaktır. -Proje kapsamında mevcut çiftçiler, üretim kooperatifleri, tüketim kooperatifleri, organik tarım yapan gruplar, çiftlikler, hallerle temasa geçilmeli bir koordinasyon oluşmalı, üretim ve tüketim planları yapılmalı. -Arazide bizzat yaşayacak kişilere de permakültür ve onarıcı tarım teknikleri konularında eğitimler verilerek toprak iyileştirme ve sağlıklı gıda üretimi sisteminin devamlılığının sağlanması ve bu şekilde sadece organik (zehirsiz) üretimle kalmayıp gerçek anlamda besleyici gıda üreten üreticilerin ortaya çıkmasını sağlayabiliriz.
-Permakültür eğitiminin dışında uygulamaya yönelik, kompost hazırlama ve bahçe hazırlığı, ekim- dikim teknikleri eğitimleri de verebiliriz. Projeye dahil olacak tüm araziler organik tarıma uygun olmayacaktır (hatta bir çoğu değildir), organik sertifikayı alana kadar en azından permakültür tasarımlarının (kaba bir ölçekte de olsa) yapılması ve toprak iyileştirme faaliyetlerine başlaması satış ve pazarlama için etkili olacaktır. -Askıda Tarım projesine toprağını koyan yurttaşlar yapılan çalışmalarla ilgili direk bilgilendirilmeli ve sağlanan şartlarla kendilerinin öncelikli olarak işleyebileceği bilgisi verilmelidir.
-Askıda Tarım Kampanyasına tarımla uğraşan ve geçimini üretimle sağlamaya çalışan insanlarımızın da katılması sağlanmalıdır. Proje kapsamında üretim kalitesini artırarak, aracılardan arındırıp satış sorunu olmadan üretimine devam etmesi sağlanmalıdır. Mevcut üretim süreçlerinde ihtiyaçları olan mevsimlik işçi ihtiyaçları da bu kampanya içerisinde çözülebilir. Aynı zamanda bölgelerinde yeniden üretime geçiş sürecinde ortak projelerin geliştirilmesi sağlanabilir.
Üretim yapılacak bölgelerdeki arazilerin parça parça ele alınmasının yanı sıra bölgesel olarak değerlendirilip, mevcut çiftçiler, kooperatif vb. işbirliği halinde, birbirleri ile etkileşimli planlamasının yapılması sağlanmalıdır. (Örneğin, aynı bölgede üretim yapan arazilerin tarım araçlarını ortak alıp kullanmaları, ürünlerini direk belediyeler aracılığıyla satışa dönüştürmeleri, vb.) Üretim yapılacak bölgedeki geleneksel tarım uygulamalarının ve ürünlerinin araştırılması ve uygun olanların üretim sistemine dahil edilmesi.
Bu şekilde geleneksel uygulamaların yok olması engellenecek ve devamlılığına katkı sağlanacaktır (Tersi göçü teşvik edecek bir unsur olarak ortaya çıkabilir). -Tüm kentlerimizin ilçe, köy ve mahallelerinde organik tarımla ilgili mevcut projeler araştırılmalı, KÖYDES, il tarım müdürlüklerinin proje ve teşvikleri, tarım ve hayvancılık proje ve teşvikleri incelenmeli proje kapsamında faydalanma olanakları araştırılmalı, projeye dahil edilmeli, öncelikle kentten köyüne mahallesine toprağına dönüp tarımla ilgilenecek insanlar teşvik edilmeli.
-Askıda Tarım projesi ile kent nüfusunu tersine göçle azaltacak tarımdan başlayarak küçük üretim ağlarını oluşturmak hedeflenmelidir. Bölgelere yayılmış olarak tarıma dayalı sanayi yatırımları yapılmalıdır. -Bu anlamda sivil dayanışma ağlarıyla çok daha etkili bir şekilde kampanyamızı gerçekleştirebiliriz.
Tüm yerel-genel-uluslararası üretim-dayanışma ağları ile temas içinde; talep eden, denetleyen, isteyen, uygulayan farklı bir model geliştirebiliriz. -Askıda Tarım projesinde yer alanların ve çocuklarının eğitimi her aşamada desteklenmeli okul, yurt, eğitim araçları, kurslar vb. her türlü eğitim desteği sağlanmalıdır.
-Askıda Tarım Projesi permakültür üretim yaklaşımı ile planlanarak uluslararası anlamda ses getirecek ve destek bulacaktır. Askıda Tarım Kampanyası ile geleneksel tarımla permakültür deneyimlerinin birleştirildiği, üretimden tüketime ülkemize özel bir model geliştirebiliriz. Murat CESUR 05323821098 İstanbul Kent Konseyi Kent Yoksulluğu Çalışma Grubu HKMO / TMMOB
Cevap bırakın