31 Temmuz 2023

İMAMOĞLU: BİRLİKTE YAŞAMANIN, MUTLULUĞUNU, HUZURUN, BARIŞIN, DAYANIŞMANIN MÜCADELECİSİ VE NEFERLERİ OLACAĞIZ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alevi vatandaşların tuttuğu 12 günlük Muharrem Matemi’nin ardından pişirilen aşure lokmasına ortak oldu. Gaziosmanpaşa Cemevi’ndeki buluşmada konuşan İmamoğlu, “Bu toplumun mayasında bir arada yaşamak, hoşgörü içinde yaşamak, birbirini sevmek, birbirine iyi gözle bakmak, komşuluk yapmak, ticaret yapmak, yaşamın içinde olmak gibi kavramlarımız var. Bunlara sığınacağız. Bizim kültürümüz her zaman bu güzel duyguları, bu güzel ilişkileri birbirimize öğütler. Birbirimize bu öğütlerle baktığımızda milletçe, toplum olarak çok az hata yaparız. Bütün bu tavsiyelere inancımızın iyi dileklerine, iyi emirlerine rağmen, zalim olmayı tercih edenleri ve Kerbela’yı asla unutmayacağız. Bu zalimliği bileceğiz. Bu katliamları bileceğiz. Bileceğiz ama aynı zamanda o yaşananlardan da derin bir ibret alacağız. İbret alacağız ve hep birlikte yaşamanın, mutluluğun, huzurun, barışın, dayanışmanın mücadelecisi ve neferleri olacağız. Bunu başardık. Başarmaya da devam edeceğiz” dedi.

GAZİOSMANPAŞA / İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alevi vatandaşların tuttuğu 12 günlük Muharrem Matemi’nin ardından pişirilen aşure lokmasına ortak oldu. İmamoğlu, Gaziosmanpaşa Kültür Merkezi ve Cemevi’nde gerçekleştirilen lokma paylaşımı öncesinde bir konuşma yaptı. Aşurenin bu toprakların kıymetli bir geleneği olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bizim biri arada, farklılıklarımızla birlikte yaşamamızın çok özel bir tarifi diyebiliriz. O tarif, bizi temsil eden kadim bir lezzet. Tabii bereketin, dayanışmanın, aynı zamanda birlik ve beraberliğin de simgesidir aşure” dedi.

“BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇİN YÜZYILLARDIR DERİN BİR MÜCADELENİN İÇİNDEYİZ”

“Barış ve kardeşlik içerisinde yaşamak adına, yüzyıllardır derin bir mücadelenin içindeyiz” diyen İmamoğlu, “Bu kardeşliği dönem dönem sıkıntıya uğratmak isteyenler, bozmak isteyenler olabilir. Geçmişte olmuştur, gelecekte de olacaktır. Ve özellikle farklı inançlar, farklı kimlikler üzerinden insanlarımızı birbirine düşüren ya da birbirine kötü gözle bakmasını sağlama gayreti içerisinde olan insanlar ortaya çıkmıştır. Ama biz şunu söylüyoruz her yerde: Aynen aşurede olduğu gibi, bu toplumun mayasında bir arada yaşamak, hoşgörü içinde yaşamak, birbirini sevmek, birbirine iyi gözle bakmak, komşuluk yapmak, ticaret yapmak, yaşamın içinde olmak gibi kavramlarımız var. Bunlara sığınacağız. Tabii bu dayanışma ve paylaşma duygusu içerisinde, özellikle her cana, her yaşayana kıymet vermek gibi geleneklerimiz, göreneklerimiz, adetlerimiz var. Bizim kültürümüz her zaman bu güzel duyguları, bu güzel ilişkileri birbirimize öğütler. Birbirimize bu öğütlerle baktığımızda milletçe, toplum olarak çok az hata yaparız” şeklinde konuştu.

“DİNİMİZİN ‘ÖLDÜRMEYİN’ EMRİNE UYMAYANLARI TARİH BOYUNCA YAŞADIK”

“Bu güzel öğütleri dinlemeyenlerin, hatta dinimizin ‘Öldürmeyin’ emrine bile uymayanları tarih boyunca yaşadık, gördük” diyen İmamoğlu, “Özellikle bütün bu tavsiyelere inancımızın iyi dileklerine, iyi emirlerine rağmen, zalim olmayı tercih edenleri ve Kerbela’yı asla unutmayacağız. Bu zalimliği bileceğiz. Bu katliamları bileceğiz. Bileceğiz ama aynı zamanda o yaşananlardan da derin bir ibret alacağız. İbret alacağız ve hep birlikte yaşamanın, mutluluğun, huzurun, barışın, dayanışmanın mücadelecisi ve neferleri olacağız. Bunu başardık. Başarmaya da devam edeceğiz. Tabii zalimlerin karşısında dimdik olmak, kararlı olmak, onlara fırsat vermemek, asla vazgeçmemek, kötü dil kullananları, kötülük yapanları değil, iyilik peşinde koşanlardan olmayı tercih edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“KERBELA, İSLAM TARİHİNİN EN ACI ANLARINDAN BİRİ”

Kerbela’nın insanlık tarihinde yaşanan en acı olaylardan biri olduğunun altını çizen İmamoğlu, “İslam tarihinin, inancımızın en acı anlarından birisi. Bunun hayatımıza derin etkileri olmuştur. Özellikle Alevi vatandaşlarımızın, bu yaşanan tarihin en acı anlarından birisinden çıkarttığı o dünyanın en güzel duygusunu, hep büyük bir saygıyla karşılarım. Nedir o? Bütün bu kötülüğe rağmen; barış için, huzur için, özgürlük için, eşitlik için, dayanışma için en ön safta mücadele eden Alevi vatandaşlarımızın bu toprakların ve bu toplumun en temel taşlarından birisi olmasını, her zaman örnek bir biçimde anlatırım, yaşarım, duygulanırım ve saygıyla eğilirim önünde. Hepinizin huzurunda Hazreti Hüseyin’i, Kerbela’daki bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Her zaman barışın, huzurun, iyiliğin, özgürlüğün mücadelesini hep birlikte vermenin ne kadar kutsal ve ne kadar önemli bir duygu olduğunu tekrar burada hatırlıyoruz” dedi.

“İSTANBUL’DAKİ HER İBADETHANEYE EŞİT YAKLAŞIYORUZ”

İBB olarak, İstanbul’da yaşayan her inanç kesimin insanlarla konuşarak, onların ihtiyaçları doğrultusunda hizmet etmeye çalıştıklarına vurgu yapan İmamoğlu, bu kapsamda oluşturdukları “İnanç Masası”nın çalışma biçiminden örnekler verdi. Bu anlamda her ibadethaneye eşit yaklaştıklarını ve cemevlerinin de bu kapsamda olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Özellikle maneviyatı üzerinden, inancı üzerinden, ibadet hakkı üzerinden bu şehirde Alevi vatandaşlarımıza daha farklı bir boyutta sorunlu hissediyorum kendimi. Bu yönüyle hem cemevlerimize katkı sunmak hem cemevlerimizin ihtiyaçlarını gözetmek, ama aynı zamanda siz kıymetli hemşerilerimizin en manevi anlarında da bu duygularını onlarla birlikte yaşayan, onları bu noktada destekleyen ve bir arada hizmet üreten bir anlayışı ortaya koyduk” diye konuştu.

“CEMEVLERİNİ TARTIŞMAYA AÇANLARI ÜZÜNTÜYLE TAKİP EDİYORUM”

Cemevlerinin bu topraklarda yüzyıllardır ibadethane şeklinde kullanıldığını herkesin bildiğini belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Bu ihtiyacı ve cemevlerinin ibadethane olmasını tartışmaya açan ya da bu yönde gayret eden herkesi üzüntüyle takip ediyorum. Bunun asla bir yeri yoktur. İnancın sahibi olan insanlar ne şekilde, nasıl ibadet edeceklerini kendileri bilirler ve tarihler boyu bunu yaşatırlar. Bu bağlamda bizim için net olarak Alevi vatandaşlarımızın ibadethanesi olan cemevlerimizi bu yönüyle değerlendiren ve ihtiyaçlarını tespit eden, onlara katkı sunan bir kamu yöneticisi olmayı özenli bir şekilde yürütüyoruz. Bu işi kıvançla yapıyoruz. Ve yaparken de diyoruz ki: Bu bir siyasi hizmet değil. Bu, vatandaşımıza bir lütuf da değil. Bu, kamunun vatandaşına olan borcunu yerine getirmesidir. Ve dünyada laik toplumlarda, laik ülkelerde bu derinlemesine gözetilir ve mutlaka bu sorumluluk yerine getirilir. Sadece bu topraklarda, İslam adına ya da işte mezhepler üzerinden, Sünnilik, Alevilik üzerinden de değil, farklı inançlara da aynı sorumluluğu taşırız. Yani bu şehirde yaşayan, -sayısının ne olduğunun hiçbir önemi yoktur- Hristiyan’ı, Musevi’si… Bütün inançlara eşit mesafede olduğumuzu ve onlara da inançları yönünde katkı sunduğumuzu da belirtmek isterim.”

“ALLAH BİZİ, MİLLETİMİZİ, BÜTÜN ZALİMLERİN ZULMÜNDEN KORUSUN”

“Muharrem ayında tutulan oruçların kabul olmasını diliyorum” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Yüce Allah’tan; dualarımızın, o toplumun, milletin, insanlığın, doğanın iyileşmesi adına yaptığımız bütün duaların kabul olmasını diliyorum. Ve tarihte yaşanmış, hepimizin canını hala yakan, derinden etkileyen acıların bir daha ne toplumumuzda ne milletimizde ne de dünyanın hiçbir yerinde yaşanmamasını yürekten diliyorum, dua ediyorum. Aşure, her birimizi, özellikle kendi içimizde, kendi benliğimizi koruyarak, bir arada yaşamamızın bir simgesi olarak tarih boyunca var olmuştur. Bundan sonra da ebediyen var olmasını diliyorum. Evlatlarımıza, çocuklarımıza, gençlerimize daha güzel bir gelecek, daha güzel yaşam ortamları hem şehrimiz adına hem ülkemiz adına birlikte var etmemiz gerektiğini bilerek, bu yönde mücadelemizi en üst seviyede vermemizi ve bu mücadeleyi verirken de başarıya ulaşmasını diliyorum. Çünkü bütün çocukların eşit olduğu, her türlü hizmetin onlara eşit bir şekilde ulaştırıldığı bir ülkenin var olması bizi dünyada bambaşka bir yere eriştirecektir. Bunu temenni ediyorum. Allah bizi, milletimizi, bütün zalimlerin zulmünden korusun. Bütün ailelerimizin geleceği güzel olsun. Herkesin kalbine iyilik, güzellik, ferahlık nasip etsin. Kötü düşünceden her bireyin, bu güzel çocuklarımızın her birinin uzak olmasını diliyor, aşuremizin hayırlara vesile olmasını istiyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.”

Konuşmaların ve Mustafa Yıldırım Dede’nin verdiği duanın ardından ilk aşure lokmasını vatandaşlara, İmamoğlu dağıttı.

Video Linki: https://we.tl/t-hKpkLXL21G

Fotoğraf Linki: https://box.ibb.gov.tr/index.php/s/GhuCme313HqSeWg

2 Ağustos 2023

İBB, ‘YENİ YATIRIMLAR YENİ ATILIMLAR’ SÜRECİNİ BAŞLATTI

İBB, ‘300 Günde 300 Proje’ maratonunun ardından, ‘Yeni Yatırımlar Yeni Atılımlar’ sürecini başlattı. Sürecin ilk adımı, ‘İçerenköy Spor Tesisi’nin yapımına başlanmasıyla atıldı. Temel atma töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, meselenin bazı alanlarda iktidar olmakta değil, iş yapma becerisinde olduğunu vurguladı. “Bahane üretmedik, iş ürettik” diyen İmamoğlu, “Burada mesele şudur: Sizin eğer bütçeniz temiz bir şekilde yönetiliyorsa, yani o bütçe el değmeden yönetiliyorsa, şeffaf bir şekilde yönetiliyorsa doğru yere akar, doğru hizmete akar. İş biter, vatandaş mutlu olur. Onun için iddiayla söylüyorum; bizim dönemimizde Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi, hiçbir dönemde olmadığı kadar bereketli bir bütçeye dönüşmüştür. O bereket, işe dönüşmüştür. Dönüşmeye devam ediyor. Aslında formülü net: Ortak aklın ve bilimin yolundan yürümek ve hizmetleri adaletli bir şekilde İstanbullulara sunmak” ifadelerini kullandı.

ATAŞEHİR / İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İçerenköy Spor Tesisi’nin yapımını, “Yeni Yatırımlar Yeni Atılımlar” başlığıyla başlattı. Bölge halkının spor ihtiyaçlarını karşılayacak tesisin temeli; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve CHP milletvekili Ali Gökçek’in katıldığı törenle atıldı. Tören öncesinde, sırasıyla; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Alpay, İlgezdi ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.

“ÖNCEKİ İBB YÖNETİMİNDEN RANDEVU ALAMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARINDAN BİRİ DE BENDİM”

Kendisinden önce konuşan Ataşehir Belediye Başkanı İlgezdi’nin de dile getirdiği, önceki dönemde İBB’nin farklı parti belediyelerine yönelik partizanca tutumunu eleştiren İmamoğlu, “Ataşehir, ne yazık ki partizanca tutumun, uzun yıllar kurumlar arası diyaloğun koptuğu, ilişki dahi kurulamadığı, el dahi sıkılamadığı ilçelerden bir tanesi oldu. Bunların hiçbirisi bir hamasi cümle değildir. Hiçbirisi, inanın siyaseten hani bir yarış yapıyoruz da onun ifadesi asla değildir. Şimdi sadece Belediye Başkanımız çıkıp, ‘6,5 sene randevu alamadım’ derse, insanların aklından şüphe geçebilir. İnanın, Cumhuriyet Halk Partili olduğu için, AK Parti yönetiminde, aynı tutum ve davranışı hemen hemen bütün belediye başkanlarımız yaşadı ve gördü. O randevu alamayan belediye başkanlarından birisi de ben oldum kendi dönemimde. Çok acı bir durum” dedi.

İSTANBUL VALİSİ’NE ‘TOPLANTI’ TEŞEKKÜRÜ

Bu durumun hem insani hem de hizmet açısından değerli bir tavır olmadığına vurgu yapan İmamoğlu, “O bakımdan bunu deşifre ettik. Bugüne kadar her ortamda söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Bu doğru değil. Bundan vazgeçin. Bugün birisi iktidar, öbürüsü yerel yönetici, diğeri belediye başkanı, diğeri bakan, o bu şu fark etmez. Her durum ve davranışın, halka hizmet önceliği olmalı. Ben buraya, Valiliğin yaptığı bir toplantıdan geliyorum. İstanbul Valimiz bizi davet etti. Ne için? Cumhuriyet’imizin 100’ncü yılı kutlamalarıyla ilgili bir davet ve bir toplantı. Dünyada yüzüncü yıla erişmiş bir cumhuriyet, çok az; yok gibi. Biz, Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet’in yüzüncü yılını yaşayan nesilleriz ve yöneticileriz. Bizi davet etti ve ‘100’ncü yılı nasıl kutlayabiliriz, eş güdümlü neler yapabiliriz’ diye bir toplantı yaptı. E doğrusunu yaptı. Güzel yaptı. Teşekkür ediyoruz valimize. Bizim beklediğimiz bu, başka bir şey değil” diye konuştu.

“ŞEFFAFLIKLA, KATILIMCILIKLA YÖNETTİĞİMİZ BU SÜREÇ BAŞARIYA ERİŞMİŞTİR”

Hizmet yarışın engelleyerek yapılamayacağına dikkat çeken İmamoğlu, kendilerinin bu anlamda 39 ilçeye eşit bakan bir anlayışla hareket ettiklerinin altını çizdi. “İBB Meclisi’nin kendilerinde, belediyelerin çoğunluğunu da kendilerinde olduğu, 10-15 yılda çözemediklerini, biz, dört yılda büyük bir başarı göstererek çözdük” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Nasıl biliyor musunuz? Kapıları kapatıp, kapalı kapılar ardında plan işleriyle uğraşmadık. Ben Belediye Başkanıyım. Başlangıcını ve sonucunu bilirim. Yani bizim ahlakımızda, bizim terbiyemizde, ‘Bir parseli alalım, kimindir, nedir, ne değildir, altı-üstü’ bakmayız. Başlangıcını bilirim, sonucunu bilirim. Ama başlangıç prensiplerini söylerim. ‘Arkadaşlar, o ilçenin belediye başkanıyla, o ilçenin büyükşehir meclis üyeleriyle, o ilçenin vatandaşlarıyla, muhtarlarıyla, o mahallenin birtakım dinamik yapılarıyla, sivil toplumlarıyla bir araya gelerek, konuşarak, tartışarak onların fikirlerini alarak süreçleri yönetin. Ondan sonra da en doğru biçimiyle müşterek bir biçimde süreçleri işleteceksiniz ama Meclis ama diğer konular’ derim. Şimdi böyle yapınca, hadi gelsinler bakalım planı kabul etmesinler. Vatandaşın kabul ettiğini, bir mecliste reddetmek, öyle kolay iş değil. O bakımdan gerçekten şeffaflıkla, katılımcılıkla yönettiğimiz bu süreç başarıya erişmiştir.”

“GÖZTEPE-ATAŞEHİR-ÜMRANİYE METRO HATTINI YÜZDE 2’DE ALIP, YÜZDE 70 SEVİYESİNE GETİRDİK”

Temelini atacakları spor tesisini 1 yıl içinde tamamlamayı hedeflediklerini belirten İmamoğlu, Ataköy ilçesi içinden geçecek Dudullu-Bostancı ve Göztepe-Ataşehir-Ümraniye metro hatlarına özel paragraf açtı. Hizmete giren Dudullu-Bostancı hattının üst düzenlemeleriyle ilgili süreci hızlandırdıklarını kaydeden İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Büyük oranda kendi öz kaynaklarımızla yönettiğimiz, zamanında bir yanlış planlamayla ihale edildiği zaman yüzde 50 seviyesine yakın bir parayı İller Bankası’nın sağladığı ve o para bitene kadar işin yapıldığı, ondan sonra da bıçak gibi durduğu, göreve geldiğimizde 1,5 yıldır yerinden taş bile oynamadığı bir hattı devraldık. Öz kaynaklarımızla, büyük fedakarlıklarla, bakın içinde pandeminin, ekonomik krizin olduğu dönemde büyük fedakarlıklarla, neredeyse 500 milyon Euro’yu aşkın bir maliyetle, -ki hala bir maliyet yönetiyoruz- bu hattı vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Yine üst mekanlarıyla ilgili hem Kozyatağı’ndaki büyük otoparkımızı ve üstündeki meydan tasarımını hem Bostancı sahildeki çok büyük bir parkımızı ve yine içinde bulunduğu Ataşehir’de de bir kısım meydanların hizmete girdiği düzenlemeleri de bu yıl içinde inşallah vatandaşlarımızla buluşturuyor olacağız. Yine Göztepe-Ataşehir- Ümraniye hattı. Bakın bu da trajiktir. Çok önemli bir hattır. Niye? Şimdi buraya, şehrin göbeğine, milyon metrekare diyeceğimiz bir Finans Şehir kuruldu. Peki böyle bir yerde 80-90 bin insan çalışacaksa, eş güdümlü bir şekilde ne yaparsınız? Metrosunu da hazır edersiniz. 2019’da biz geldiğimizde, Finans Şehir’in neredeyse yüzde 40-50’si bitmişti. Ve hatırlarsanız hemen o yıl, inşaatın fon sağlamasıyla bu projenin hızlıca bitirileceği ortaya koyuldu. Peki biz Göztepe-Ataşehir-Ümraniye hattını nasıl devraldık? Hani sözüm ona, ‘2017’de ihale ettik’ dedikleri hattı, yüzde 2 seviyesinde devraldık. Yani sadece şantiyeleri kurulmuş şekliyle devraldık. Ve şu anda artık yüzde 65-70 seviyelerine doğru ilerliyoruz.”

“EĞER BÜTÇENİZ TEMİZ BİR ŞEKİLDE YÖNETİLİYORSA…”

Meselenin bazı alanlarda iktidar olmakta değil, iş yapma becerisinde olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bütün bunları başarırken biz, dört yılı aştık. Bir imzanın dahi 1-1,5 yıl bekletildiği dönemleri yaşamamıza rağmen, bir tek kuruş devlet imkanlarından, yani devletin bankasından, yani İller Bankası’ndan, Halkbank’tan ya da bakanlığın bir teşvikinden faydalanmadan, bu imkanlarımızla bunu başarmanın gururunu yaşıyoruz. Yani bahane üretmedik, iş ürettik. Bakın burada mesele şudur: Sizin eğer bütçeniz temiz bir şekilde yönetiliyorsa, yani o bütçe el değmeden yönetiliyorsa, şeffaf bir şekilde yönetiliyorsa doğru yere akar, doğru hizmete akar. İş biter, vatandaş mutlu olur. Onun için iddiayla söylüyorum; bizim dönemimizde Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi, hiçbir dönemde olmadığı kadar bereketli bir bütçeye dönüşmüştür. O bereket, işe dönüşmüştür. Dönüşmeye devam ediyor. Aslında formülü net. Ortak aklın ve bilimin yolundan yürümek ve hizmetleri adaletli bir şekilde İstanbullulara sunmak” diye konuştu.

“HER KONUDA SORUNLARI ÇÖZÜYOR VE GELECEĞE GÜVENLE BAKIYORUZ”

“Sosyal desteklerden yeşil alanların kazanılmasına, şehrin o derin mirasına sahip çıkmaktan deniz ulaşımına, kadınların iş hayatına, sosyal hayata katılmasına, her konuda sorunları çözüyor ve geleceğe güvenle bakıyoruz” diyen İmamoğlu, spora bakışlarının da bu kapsamda olduğuna dikkat çekti. Ekonomik açıdan zor günlerin yaşandığı günlerde halkın yanında olmaya devam edeceklerini söyleyen İmamoğlu, “İnsanlarımızın gerçekten ekonomik olarak çok zor günler geçirdiği bu günlerde, onlara nefes aldıracak, onlara hayata dair umuda, geleceğe baktıracak işler, hizmetler, festivaller hepsi gereklidir. Bu bağlamda biz, bu hizmetlerimize mahalle mahalle, ilçe ilçe devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Vatandaşın talep etmekle, yöneticilerinin da yurttaşlar için daha iyisini hedeflemekle yükümlü olduğunun altını çizen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“ÜLKEMİZİ YÖNETENLERİN BİR KISIM FANATİKLERİ…”

“Şöyle bir sorun var. Bazen ne yazık ki son dönemde ülkemizi yönetenlerin bir kısım fanatikleri, şöyle bir felsefeyi nakşediyorlar: Şükretmeyi bilmemek. Veya işte ‘Daha ne istiyorsun’ vesaire…’ Hani sanki yöneticiler lütufta bulunuyor. Vatandaşın olan parayı ya da vatandaşın vergileriyle toplanan bütçeyi, en sağlıklı şekilde yönetebilmek ve vatandaşa bunun en sağlıklı şekilde, en hızlı şekilde geri dönüşünü sağlayabilme konusunda, vatandaşın arayışına kulağını açıp, gözünü açıp, yüreğini açıp dinlemek yerine, ‘Şükretmeyi bil kardeşim’ falan… Bunu bir de fanatikleri üzerinden sahaya yaygınlaştırma çabasını üzülerek seyrediyoruz. Biz, onlar gibi olmayacağız. Vatandaşların taleplerine saygı göstereceğiz. Kamu bütçesinin asıl sahibinin vatandaş olduğunu asla unutmayacağız. Biz, bu şehirde herkes daha iyi yaşasın diye, gece-gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Herkesin hayatı kolaylaşsın, güzelleşsin.”

“BÜYÜK MÜCADELELER VERİLECEK…”

“İnsanların gelir seviyeleri arasında uçurumların oluştuğu bu dönemde insanlar. O arasındaki doğan uçurumları kamu hizmetleriyle kapatabilme konusunda, sosyal demokrat yerel yönetimler olarak, eşitlikçi ve adil yerel yönetimler olarak, o mesafeyi kapatmak adına yoğun bir mücadele vereceğiz. Bugünün hükümetinin, ne yazık ki uzun yıllardır yarattığı ekonomik kriz ve gelir adaleti konusundaki o aşırı uçurumlar, kolay kapanmayacak. Büyük mücadeleler verilecek. Bedelin yine dar gelirliye kesildiği bir dönemde, biz ise, yerel yönetimler olarak, elimizdeki bütün imkanlarla insanların o eksiklerini kapatmaya, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya, kreşten yuvaya, öğrencilere burstan insanların sosyal yardımlarını ‘2 kat, 3 kat daha nasıl arttırırız’ anlayışı içerisinde işlerimizi devam ettireceğiz. Bundan herkes emin olsun. Bu duyguyla; yeni yatırımlarla, yeni atılımlarla yol yürüyeceğimiz bu dönemde temelini attığımız İçerenköy Mahallesi Spor Tesisi’nin hayırlı olmasını diliyorum. Bu tesisin yapımında emeği geçen hem yol arkadaşlarıma hem Ataşehir Belediyemize hem de bundan sonra ter dökecek olan herkese yürekten teşekkür ediyorum.”

TESİSİN KASIM 2024’TE TAMAMLANMASI PLANLANIYOR

Mülkiyeti İBB’ye ait olan arazide inşa edilecek tesisin proje alanı 5.088,47 metrekare. Toplam kapalı inşaat alanı 26.280,39 metrekare olarak tasarlanan ve Kasım 2024’te tamamlanması planlanan tesis; otopark, kapalı yüzme havuzu ve fitness salonundan oluşacak.

Video Linki: https://we.tl/t-cFMkyzt9Zn

Fotoğraf Linki: https://box.ibb.gov.tr/index.php/s/oCBYSS4cLEvPAOL