Merhaba,
Rapor Bülteni‘nin 59. sayısında Ankara Enstitüsü tarafından hazırlanan Türkiye’de Toplum-Siyaset-Devlet İlişkisine Bakmak adlı raporu inceledik.
2023 yılında hazırlanan rapor, Türkiye’de güncel ve yapısal dinamikleri temsil eden beş başlık üzerinden, siyaset ve toplum arasında yaşanan bu karşılıklı etkile(n)me ve uyumlanma sürecinin boyutlarını göstermeyi amaçlıyor.
Hazırsanız başlayalım.
I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Önce kavramlar…
Mülteci, Sığınmacı, Göçmen, Demokrasi, Milliyetçilik
- Mülteci: Irkı, dini, milliyeti veya etnik kökeni gibi ayrıştırıcı kimlikleri dolayısıyla ülkesinden ayrılmak zorunda kalıp geri dönmeyen ve uluslararası korumaya tabî kişi.
- Sığınmacı: Mülteci olup henüz uluslararası korumaya tabi tutulmayan kişi.
- Göçmen: Ülkesinden sorun olarak gördüğü bir durumdan dolayı gönüllü olarak göçmeyi tercih eden kişi.
- Demokrasi: Siyasal denetimin doğrudan doğruya/düzenli aralıklarla halk tarafından özgürce seçilen temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi.
- Milliyetçilik: Belirli bir milletin çıkarlarını, özellikle egemenliğini ve öz yönetimini kazanmayı, daha sonra bunu ilelebet sürdürmeyi amaçlayan ideoloji. (Kaynak)
II. ARAŞTIRMACI KURUM
Ankara Enstitüsü
Türkiye, Avrasya ve Ortadoğu’daki gelişmeler üzerine araştırmalar yapan Ankara merkezli düşünce kuruluşu.
Proje bazlı stratejik analizler yapmayı ve karar vericilere yön göstermeyi amaçlayan enstitünün yürüttüğü çalışmalara buradan göz atabilirsiniz.
III. METODOLOJİ
Saha çalışması, uzman görüşü.
Çalışma, 21-26 Mart 2023 tarihleri arasında, tüm illerden rassal olarak seçilen 2346 katılımcı ile gerçekleştirilen saha araştırması bulgularının uzman ve akademisyenlerin yorumlamasından oluşuyor.
IV. BULGULAR
Rapor bize ne söylüyor?
Rapor beş başlıktan oluşuyor. Başlıklar sırasıyla: Deprem, Göç, Demokrasi, Milliyetçilik ve Kürt meselesi.
(i) Kahramanmaraş depremlerine yönelik görüşler.
Rapora göre deprem bölgesindeki her 100 kişiden 10’u yakınını, 5’i evini, 3’ü ise işini kaybetti.
Hem hükümetin hem muhalefetin deprem performansı başarısız.
- Rapora göre hükümetin deprem sonrası performansı katılımcıların yüzde 56’sı tarafından başarısız, yüzde 39’u tarafından başarılı bulunuyor.
- Muhalefetin deprem sonrası performansı katılımcıların yüzde 50’si tarafından başarısız bulunurken yüzde 37’si tarafından başarılı bulunuyor.
- Rapora göre seçmenlerin afet öncesinde, sırasında ve sonrasında değerlendirme ve beklentilerini etkileyen en önemli faktör siyasi parti aidiyetleri.
- Felaketin ana sorumlusu katılımcıların yüzde 26’sı tarafından mevcut hükümet olarak görülürken yüzde 25’i inşaat şirketleri/müteahhitler olarak görülüyor.
Vaatler inandırıcı mı?
- Deprem sonrası devlet ve devlet kurumlarına güven katılımcıların yüzde 47’sinde azalıyor.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bana bir yıl verin, bir yıl içerisinde konutları yapıp teslim edeyim” vaadi katılımcıların yüzde 52’si tarafından inandırıcı bulunmazken katılımcıların yüzde 42’si Erdoğan’ın bu vaadini gerçekleştireceğini düşünüyor.
(ii) Türkiye’nin göç politikası.
- Katılımcıların yüzde 55’i hemen, yüzde 28’i savaş bittikten sonra Suriyeli göçmenlerin Suriye’ye gönderilmeleri gerektiğini düşünüyor. Yüzde 11’i mültecilerin Türkiye’de kalmasına onay veriyor.
Göçmenlere dair uyum politikalarının genişletilmesine ihtiyaç duyuluyor.
- Göçmen karşıtı söylemleri doğru bulanlar çoğunlukta. Katılımcılardan yüzde 49’u söylemleri doğru bulduğunu ve bu söylemlerle toplumdaki rahatsızlığın dile getirildiğini söylüyor. Yüzde 40 oranında katılımcı ise söylemlerin yanlış olduğunu bunun toplumu kaos ve çatışmaya sürüklediğini ifade ediyor.
- Katılımcıların çoğunluğu “Göçmenler suç oranını artırıyor” ifadesine katılıyor. (Yüzde 68)
- Muhalefet partilerinin destekçilerinin neredeyse tamamı göçmenlerin Türkiye ekonomisi için iyi olmadığını düşünüyor.
- AK Partili katılımcıların çoğunluğu göçmenlerin Türkiye’de doğmuş kişilerin işlerini elinden aldığı fikrine katılmadığını ifade ediyor. Diğer partilerin katılımcıları için ise genel kanaat bunun aksi yönünde.
- Katılımcıların yarıdan fazlası göçmenlerin Türkiye’nin ulusal kültürünü tehdit ettiğini düşünüyor. (Yüzde 67)
- Rapora göre göçmenlerin topluma uyum sağlayamayacağını ifade edenler çoğunlukta. (Yüzde 61)
Göç meselesi nasıl yönetilmeli?
- “Göçmen sorununu mevcut iktidar çözer” diyenler oranı (yüzde 38) ile “Göçmen sorununu muhalefet çözer” diyenlerin oranı (yüzde 42) birbirine yakın.
- Göç konusundaki tutumlarına bakıldığında AK Parti ve MHP seçmenlerinin göçmen karşıtı konumları daha düşük. Muhalefet partisi seçmenlerinin göçmen karşıtı konumlarının ise daha yüksek. Memleket Partisi bütün muhalefet seçmenleri arasında en yüksek göçmen karşıtı tutumlara sahip olan parti.
(iii) Demokrasiye dönük algı ve tutumlar.
Türkiye’nin demokrasi puanı.
- Türkiye demokrasisi katılımcılar tarafından değerlendirildiğinde 10 puan üzerinden Türkiye ortalaması 4,51 olarak hesaplanıyor.
Demokratik değerler: Siyasi parti kapatma.
- “Gerektiğinde siyasi partiler kapatılmalıdır” fikrine katılanların oranı yüzde 46.
Devletin güvenliği mi, vatandaş hakları mı?
- “Devletin güvenliği vatandaşların haklarından önce gelir” ifadesine katılmayanların oranı dikkat çekici. (Yüzde 49)
- “Demokrasi seçimle iş başına gelmektir” ifadesine katılım oranı oldukça yüksek. (Yüzde 80)
- “Demokrasi azınlık ve muhalefet haklarına saygıdır” ifadesine katılanlar çoğunlukta. (Yüzde 75)
- Katılımcıların çoğunluğu Türkiye’nin sorunlarını çözmek için kanun ve kuralların dışına çıkılamayacağını düşünüyor. (Yüzde 68)
- Katılımcıların yarısından fazlası “Türkiye silahlanmaya harcadığı kaynağı eğitim, sağlık gibi alanlara harcamalıdır” fikrine katılıyor. (Yüzde 52)
(iv) Milliyetçilik ve Kürt meselesi.
Ne kadar milliyetçisiniz?
- Katılımcıların yüzde 50’si milliyetçiliklerine 10 puan veriyor.
- Raporda Türkiye’nin milliyetçilik ortalaması 10 üzerinden 7,85 puan olarak hesaplanıyor.
Milliyetçilik nedir?
- Katılımcıların milliyetçilik tanımları sırasıyla: “Yaşadığı ülkeyi sevmek” (yüzde 46) “Milletini sevmek” (yüzde 21) “Yaşadığı dünyayı, ülkeyi sevmek” (yüzde 20).
- Katılımcıların yüzde 41’i için Türk sayılabilmenin en önemli koşulu T.C. vatandaşı olmak.
- Her beş kişiden biri Türk sayılmak için Müslüman olmak gerektiğini düşünüyor .
- Kürt sorunu Kürtlerin ayrı bir devlet kurmak istemesinden kaynaklanıyor” cümlesine çoğu kişi katılmıyor. (Yüzde 54)
- “Kürt sorunu yabancı devletlerin kışkırtmasından kaynaklanıyor” ifadesine katılanlar büyük oranda AK Partili (%83) ve MHP’li (%97) katılımcılar.
- “Kürt sorunu Kürtlere temel haklarının verilmemesinden kaynaklanıyor” ifadesini katılımcıların yarıdan fazlası desteklemiyor. (%59)
- “Kürt vatandaşlara eşit haklar tanınmış ve uygulanmaktadır” diyenlerin oranı yüksek. (%61)
V. BİR KİTAP
Türkiye Siyasetinin Sınırları: Siyasal Davranış, Kurumlar ve Kültür.
(Derleyen: Ali Çarkoğlu, Emre Erdoğan, Mert Moral), İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Ocak 2023.
Türkiye Siyasetinin Sınırları’nı siyasal davranış, siyasal kuram ve siyasal kültür perspektifinden sergilemeyi amaçlayan bu kitap Türkiye’de siyaset bilimi disiplininin önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’na bir armağan olarak derlenmiş. Kitapta birçok ünlü ismin desteğiyle kaleme alınan toplam otuz makale ve on iki söyleşi bulunuyor.