
Avrupa Birliği Sivil Toplum Destek Programı – III hibesiyle Engelli Kadın Derneği ve Avrupa Bağımsız Yaşam Ağı (ENIL) tarafından medya temsilcilerine yönelik engellilerin medyadaki temsili ve bağımsız yaşam hakkı üzerine bir toplantı gerçekleştirildi.
Toplantı katılımcılarından Prof. Dr. Itır Erhart, ülkemizde ve dünyada halen engellilerin “yardıma ihtiyacı olan, cinsiyetsiz, normal olmayan, tanrının sevgili kulu ya da tam tersine günahkâr” kişiler olarak yansıtıldığını ve eşit yurttaş olarak görülmediğini belirtti.
Toplantı Nisan 2021 tarihinden beri sürdürülen Engellilerin Bağımsız Yaşamı ve Toplumsal Katılımı İçin Kilit Bir Araç Olarak Kişisel Asistanlık (PAKT) Projesi kapsamında düzenlendi. Konuşmacı konuklar Bilgi Üniversitesi’nden Prof Dr. Itır Erhart, ENG-KAD’dan engelli aktivisti ve Klinik Psikolog Dr. Beyza Ünal ve ENIL eski direktörü Zara Todd medyada engelli temsilinin sorunlu örneklerine ve hak temelli bir dilin kullanımının önemine dikkat çektiler.
Tam 1 yıldır sürdürülen PAKT Projesi, Türkiye’nin de dahil olduğu BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’nin 19. Maddesinin doğrudan kapsadığı ve Türkiye’de neredeyse hiç konuşulmayan Bağımsız Yaşam Hakkı üzerine daha fazla farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Projenin asıl odak noktası ise engellilerin bağımsız yaşaması için en güçlendirici hizmetlerden biri olan kişisel asistanlığın Türkiye’de tanıtılması ve uygulanabilir bir model oluşturulması. Bu kapsamda basın mensuplarının hak temelli bir şekilde engellilerin meselelerini ele almalarını desteklemek için bir medya toplantısı düzenlendi.
Prof. Dr. Itır Erhart ülkemizde ve dünyada halen engellilerin “yardıma ihtiyacı olan, cinsiyetsiz, normal olmayan, tanrının sevgili kulu ya da tam tersine günahkâr” kişiler olarak yansıtıldığını ve eşit yurttaş olarak görülmediğini spor haberleri, yardım kampanyaları gibi örnekler üzerinden açıkladı. “Engelliler muhtaç ve ben ona yardım edeceğim”, “Hepimiz bir engelli adayıyız” gibi söylemlerin sakıncalı noktalarına dikkat çekti.
Kendisi de kişisel kaynaklarıyla kişisel asistan kullanan, bu sistemle PAKT Projesi’nin fikir annesi Dr. Beyza Ünal ise konuşmasında bağımsız yaşam hakkına vurgu yaptı: “Türkiye’de bağımsız yaşam dendiği zaman engelli kişinin her şeyini kendi yapabilmesi algılanırdı. Ama örneğin benim durumumda bu mümkün olan bir şey değil. Ama bu, benim bağımsız yaşamama bir engel oluşturmak durumunda da değil.”. Beyza Ünal kişisel asistan tecrübesini şöyle açıklıyor: “ne istiyorum?’ diye kendime dönüp sorabildiğim ve kendi kararlarımı alabildiğim bir ortamı bana sağlaması açısından benim için açımdan çok farklı bir yerdeydi. Neye ihtiyacım var, ne istiyorum, soruları birey olmakta ve bağımsız olmakta oldukça önemli.”
Avrupa Bağımsız Yaşam Ağı (ENIL) eski başkanı Zara Todd ise engellilerin temsilinde medyanın büyük bir rol üstlendiğinden, bazı medya kuruluşlarının engellileri uzaylı gibi gösterdiğinden, hatta hayatlarındaki her şeyi bilmek isteyerek engellilere “kamu malı” gibi muamele ettiğinden bahsetti. Kendisi de aktif olarak medya alanında çalışan Todd “Medyada hikayeler düzenlenirken şuna dikkat edilmesi gerekiyor. Kimin sesini dinliyorum, buradaki hikâyenin özünü kim oluşturuyor acaba? Önemli olan engellinin kendi tecrübelerinin kendi ağzından paylaşılması…” dedi.
Medya toplantısının düzenlendiği PAKT Projesine ilişkin ayrıntılara buradaki linkten, sorularınız, katkılarınız gibi konular için Engelli Kadın Derneği’ne engellikadindernegi@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Merhaba, ben Engelli Kadın Derneği’nden Bahar. Derneğimiz, toplumda engelli kadınlara yönelik çoklu ayrımcılığı önlemek amacıyla 2011 yılında kurulmuştur. Ağırlıklı olarak kadın ve engelli hakları, erişilebilirlik, ayrımcılık, eğitim, istihdam, engelli kadınlara yönelik şiddet ve cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları alanlarında çalıştık. 2019’da ENIL’in pek çok tam üyesinden biri olduk ve o zamandan beri Türkiye’deki bağımsız yaşam savunuculuğunda daha aktif hale geldik.
Türkiye, Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’yi 2009 yılına kadar imzalayan ve onaylayan ilk ülkelerden biri olmasına ve mevzuatını EHİS’nin gereklilikleri ve özellikle bağımsız yaşama hakkı ile uyumlu hale getirmek için önemli adımlar atmasına rağmen, mevzuat, engelli kişilerin özerklik, seçim, kontrol ve kendi kaderini tayin hakkına sahip olmasını sağlamakta yetersizdir.
İnsanların toplum içinde yaşamasını sağlamak için uygulanan önlemlerden bazıları, engelli kişilerin akrabalarına / vasilerine doğrudan ödeme yapılması ve ‘Umut Evleri’ adı verilen küçük grup evlerinin kurulmasıdır. Ancak bu uygulamalar, engellilerin ailelerine, yakınlarına, vasilerine veya geleneksel anlayışla bakımın verildiği ve engellilerin toplumdan ayrı tutulduğu kurumlara bağımlılıklarını daha da pekiştirmektedir.
Bunlara ek olarak halihazırda devlet destekli bir kişisel asistanlık sistemi bulunmamaktadır. Kişisel asistanlık eksikliği, engelli kişilerin topluma katılımını da engellemekte ve birçoğunu geleneksel yatılı bakımı “seçmeye” zorlamaktadır. Engellilerin Hakları Komitesi, Türkiye’nin ilk raporuna ilişkin 2019 yılındaki Sonuç Gözlemlerinde de bu konularla ilgili endişelerini dile getirmiştir.
Bu sebeple, Türkiye’de bağımsız yaşama hakkının olması gerektiği gibi uygulanmadığını söyleyebiliriz. Üyelerimizden Beyza Ünal’ın daha önce bir yazısında ifade ettiği gibi, bu durum, engellilerin bir kısmının evde mahsur kalmasına, bir kısmının okulu bırakmasına, bir kısmının çalışamamasına, bir kısmının ailesinden ayrılamamasına veya bir kurumda yaşamaya zorlanmasına neden olmaktadır. Ayrıca, kişisel asistanlık sisteminin eksikliği engellilerin bağımsızlığı kendine yetmek olarak tanımlamasına neden olmaktadır. Bu da engelli bireylerin toplumdan dışlanmasını derinleştirmektedir.
Engelliler, bunun yerine kişisel asistandan destek alarak ve kendi yaşamları üzerinde seçim ve kontrol uygulayarak bağımsız yaşamayı başarabilir. Bu sorunların üstesinden gelmek için Türkiye’de bu hakla ilgili ilk ve en büyük proje ENIL tarafından Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUSIHAK) ve Sofya Bağımsız Yaşam Merkezi iş birliği ile 2014-2015 yıllarında hayata geçirildi. Bu proje, tüm engelliler için toplum temelli hizmetlerin geliştirilmesini teşvik etti ve bunu 2017’de RUSİHAK tarafından gerçekleştirilen ‘kurumsuzlaştırma seminerleri’ izledi.
2019’da ENG-KAD, engelli kadınların bağımsız yaşama ve topluma dahil olma hakkının savunuculuğu için engelli kadınların bilgi ve becerilerini artırmak amacıyla bir liderlik eğitimi düzenledi. Bununla birlikte, Türkiye’deki engelliler arasında bağımsız yaşam ve kişisel asistanlıkla ilgili aktivizm hala çok sınırlıdır. Pek çok engellinin kişisel asistanlığın bağımsız yaşamı sağlamakta anahtar bir araç olduğu gerçeğinin tam olarak farkında olmadığını ve diğerlerinin de kişisel asistanlığın pratikte nasıl uygulanabileceğini tam olarak bilmediğini gözlemliyoruz.
Bu nedenle, bu proje ile Türkiye’deki engellilerin farkındalığını artırmayı, kişisel asistanlık talebini yaratmayı ve ENIL’in bu alandaki uzmanlığıyla sivil toplum kuruluşlarının kişisel asistanlık için savunuculuk kapasitesini oluşturmayı amaçlıyoruz. Ayrıca projenin sivil toplum kuruluşları, engellilerle çalışan profesyoneller, yerel ve ulusal yönetimler arasındaki iş birliğini artıracağına ve Türkiye’de engellilerin bağımsız yaşama ve sosyal içermeleri konusunda yeni bir bakış açısına sahip olunmasını pekiştireceğine inanıyoruz.
Bu hedeflerle Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve Nisan ayı itibariyle başlamış olduğumuz “Personal Assistance as a Key Tool for Independent Living and Social Inclusion of People with Disabilities” yani “Engelli Kişilerin Bağımsız Yaşamı ve Sosyal İçermesi için Kilit Bir Araç Olarak Kişisel Asistanlık (PAKT)” projesinde gerçekleştireceğimiz faaliyetlerden bazıları şu şekildedir: – Çevrimiçi akran destek forumu – insanların birbirleriyle etkileşimde ve fikir alışverişinde bulunmalarına, deneyimlerini paylaşmalarına, endişelerini dile getirmelerine ve yanıtlar bulmalarına olanak sağlar.
– Araştırma – mevcut politikaları ve uygulamaları haritalamak ve kişisel asistanlığı daha iyi anlamak amacıyla yapılacaktır. – Yerel ve uluslararası konuşmacılarla webinarlar ve yuvarlak masa tartışmaları. – Kişisel asistanlık hakkında videolar da dahil olmak üzere tanıtım materyalleri. – Engellilerin katılımıyla ve yerel politika yapıcıların danışmanlığıyla hazırlanan kişisel asistanlık politikası modeli. Bu faaliyetlerde hepinizle buluşmayı diliyoruz. Projemizle ilgili gelişmeleri European Network on Independent Living’in ve Engelli Kadın Derneği’nin sayfalarından takip edebilirsiniz.
Cevap bırakın