Paylaşılan Kutsal Mekânlar’ sergisi Ankara’da

1 Temmuz – 30 Eylül 2021

CerModern, Ankara

“Paylaşılan Kutsal Mekânlar” projesi, Akdeniz, Ortadoğu ve Balkanlar’da üç İbrahimî dinin birarada var olduğu mekânlara odaklanıyor. Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar yüzyıllar boyu yapageldikleri gibi bugün de başka bir dine ait mabetlerde ibadet ediyorlar. Dinî topluluklar arasındaki sınırların geçirgenliğini gösteren paylaşılan kutsal mekânlar, bu coğrafyalarda oldukça yerleşik bir hadisedir. Bu üç tek tanrılı din, teolojik farklılıklarına rağmen, inanışlar, ayinler, kutsal figürler ve mekânlar bakımından birçok ortak unsura sahip. Öte yandan, bu kesişmeler muğlaklıktan tamamen uzak olmadığı gibi kimi zaman da çatışmalara yol açabilmekte. Bu mabetler paylaşımın birçok örneğini sunduğu gibi, bölünme ve ayrışmayı da içeriyor. 

“Paylaşılan Kutsal Mekânlar” sergisi bu hadiseyi, farklı bağlamlara sahip çeşitli örnekler vasıtasıyla konumlandırarak ve iç içe geçmiş mekân ve pratikleri, sembol ve figürleri öne çıkararak inceliyor. Anadolu’nun merkezinde yer alan Ankara, “Paylaşılan Kutsal Mekânlar”ın hikâyesini anlatmak için ideal bir konuma sahip; zira bu geniş bölge yüzyıllar boyunca kültürel ve dinsel temasların mekânı oldu.

Akdeniz coğrafyasında bir çeşit “hac yolculuğu” olarak tasarlanan sergi, “kutsalı paylaşma”nın tarihsel ve güncel veçhelerini ortaya koyuyor. Sergi ziyaretçilere antropolojik araştırmayla güncel sanatın biraraya geldiği bir deneyim sunarken, onları paylaşılan mabetler etrafında bir yolculuğa davet ediyor.

Yıllar süren antropolojik ve tarihsel araştırmalara dayalı, çokyönlü bir proje olan “Paylaşılan Kutsal Mekânlar”, serginin her bir tekrarında yeniden yazılıyor. Nitekim genel tema aynı kalmakla beraber biçim, içerik ve bağlam her yeni şehirde değişiyor. Bu serginin farklı versiyonları, Marsilya’daki Avrupa ve Akdeniz Medeniyetleri Müzesi (Mucem) (2015); Tunus’taki Bardo Müzesi (2016); Selanik’teki Makedonya Çağdaş Sanat MüzesiUlusal Fotoğraf Müzesi ve Yeni Cami (2017), Paris’teki Ulusal Göç Tarihi Müzesi (2017); Marakeş’teki Dar el Bacha Confluences Müzesi (2018); New York’taki New York Halk KütüphanesiMorgan Kütüphanesi ve Müzesi ve CUNY Lisansüstü Çalışmaları Merkezi (2018) ve İstanbul’daki Depo’da (2019) düzenlendi.

Küratörler: Dionigi Albera & Manoël Pénicaud
Bu sergi, Calouste Gulbenkian Vakfı ve Ankara Fransız Kültür Merkezi’nin desteğiyle gerçekleştirilmektedir. Cette exposition est réalisée avec le soutien de la Fondation Calouste Gulbenkian et de l’Institut Français de Turquie à Ankara.
KÜRATÖRLER / COMMISSAIRES: Dionigi Albera & Manoël Pénicaud SANATÇILAR / ARTISTES: Saima Altunkaya / Hüsniye Ateş / Benji Boyadgian / Hera Büyüktaşçıyan / Manuel Çıtak / Ekrem Ekşi / Thierry Fournier / Giampaolo Galenda / Emrah Gökdemir / Nele Gülck & Nikolai Antoniadis / Engin Irız / Noha Ibrahim Jabbour / Robert Jankuloski / İzzet Keribar / Marco Maione / Jean-Luc Manaud / Diana Markosian / Cécile Massie / Andrea Merli / Ayşe Özalp / Manoël Pénicaud / Nira Pereg / Guy Raivitz / Sarkis / Gildas Sergé / Cemal Taş / Hale Tenger / Francesco Tuccio / Gençer Yurttaş
ARAŞTIRMACILAR / CHERCHEURS: Sébastien de Courtois / Dilşa Deniz / Elizabeta Koneska / Jens Kreinath / Sara Kuehn / Marion Lecoquierre / Yael Navaro / Antonio Pusceddu / Aylin de Tapia
KOLEKSİYONLAR VE ARŞİVLER / COLLECTIONS ET ARCHIVES: Banu-Hakan Çarmıklı Koleksiyonu / C-Album / Gamma-Rapho / Gemäldegalerie / Getty Research Institute / Houshamadyan /
IDEMEC-CNRS, Aix-Marseille Université / İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi / Library of Congress / Musée des civilisations de l’Europe et de la Méditerranée (Mucem) / The National Gallery / The New York Public Library / SATIS, Aix-Marseille Université
TEŞEKKÜRLER / REMERCIEMENTS: Yorgo Benlisoy / Tanıl Bora / Banu-Hakan Çarmıklı /  Murat Çelik / Pınar Çorlu / Silvina Der-Meguerditchian / Dirimart / Fulya Erdemci / Galeri Nev / Özlem Gül / Sibel Horada / IDEMEC-CNRS, Aix-Marseille Université / Çiçek İlengiz / İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) / Stergios Karavatos / Hagop Emir Kazancıyan / Declan Kiely / Musée des civilisations de l’Europe et de la Méditerranée (Mucem) / Çağla Parlak / Faruk Pekin / Nilüfer Saltık / Anna Vakali / Dorothee Vakalis / Laki Vingas Sergi koordinatörü / Coordinateur d’exposition: Veli Başyiğit Sergi tasarımı / Scénographie: Karşılaşmalar: Sevim Sancaktar / Deniz Uludağ / Mert Zafer Kara Grafik tasarım / Conception graphique: Salih Gürkan Çakar Sergi prodüksiyonu / Production de l’exposition: Lamarts Sergi kurulumu / Installation: Team Eight Arms Çeviriler / Traductions: Killian Cogan / Aslı Çetinkaya / Feride Eralp / Gülşah Mursaloğlu / Élise Perrot-Deniz / Céline Pierre-Magnani / Mert Sarısu Video altyazıları / Sous-titrage des vidéos: Gökçe İnce Teknoloji desteği / Mécénat pour le matériel technique: Arçelik Aydınlatma desteği / Mécénat pour l’éclairage: TEPTA Aydınlatma Broşür basımı / Impression de la brochure: Ofset Yapımevi Kapak fotoğrafı/ Photo de couverture: Cécile Massie, Çifte ibadet / La double prière,
2018 Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar yüzyıllar boyu yapageldikleri gibi bugün de başka bir dine ait mabetlerde ibadet ediyorlar. Dinî topluluklar arasındaki sınırların geçirgenliğini gösteren “paylaşılan kutsal mekânlar”, Akdeniz’de oldukça yerleşik bir hadisedir. Bu üç tek tanrılı din, teolojik farklılıklarına rağmen, inanışlar, ayinler, kutsal figürler ve mekânlar bakımından birçok ortak unsura sahip. Öte yandan, bu kesişmeler muğlaklıktan tamamen uzak olmadığı gibi kimi zaman da çatışmalara yol açabilmekte. Akdeniz coğrafyası paylaşımın birçok örneğini sunduğu gibi, bölünme ve ayrışmayı da içeriyor.
“Paylaşılan Kutsal Mekânlar” sergisi bu hadiseyi, farklı bağlamlara sahip çeşitli örnekler vasıtasıyla konumlandırarak ve iç içe geçmiş mekân ve pratikleri, sembol ve figürleri öne çıkararak inceliyor. Anadolu’nun merkezinde yer alan Ankara, “Paylaşılan Kutsal Mekânlar”ın hikâyesini anlatmak için ideal bir konuma sahip; zira bu geniş bölge yüzyıllar boyunca kültürel ve dinsel temasların mekânı oldu. Akdeniz coğrafyasında bir çeşit “hac yolculuğu” olarak tasarlanan sergi, “kutsalı paylaşma”nın tarihsel ve güncel veçhelerini ortaya koyuyor. Sergi ziyaretçilere antropolojik araştırmayla güncel sanatın biraraya geldiği bir deneyim sunarken, onları Akdeniz’deki kutsal mekânlar etrafında bir yolculuğa davet ediyor.
Yıllar süren antropolojik ve tarihsel araştırmalara dayalı, çokyönlü bir proje olan “Paylaşılan Kutsal Mekânlar”, her bir tekrarında yeniden yazılmasıyla sergiyi kendi içinde bir hac yolculuğuna çıkarıyor. Nitekim genel tema aynı kalmakla beraber biçim, içerik ve bağlam her yeni şehirde değişiyor. Bu serginin farklı versiyonları, Marsilya Avrupa ve Akdeniz Medeniyetleri Müzesi (Mucem) (2015), Tunus Bardo Müzesi (2016), Paris (2017), Selanik (2017), Marakeş (2018), New York (2018) ve İstanbul’da (2019) düzenlendi.
Sarkis, Mavi Kalp / Cœur Bleu 2018, Neon, 144 x 72 x 72 cm Fotoğraf / Photographie: Korhan Karaoysal, Kapadokya / Cappadoce,  Antik Çağ’dan bu yana Akdeniz coğrafyasında kentsel yerleşimlerin önemli mevcudiyeti belirleyici olmuştur. Kimi şehirler bölgenin tarihinde büyük rol oynamış ve çoğu zaman dinsel açıdan kilit konuma yükselmiştir. Bunlardan bazıları, üç tektanrılı dinin inananlarının manevi yaşamlarında kalıcı sembolik merkezler haline gelmiştir. İbrahimî geleneğin takipçisi olan üç tektanrılı din – Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet – Kudüs şehrini kutsal sayar.
Bu Kutsal Şehir bazılarına göre “barış şehri”dir, “ahir zaman” uzlaşısının gerçekleşeceği yerdir. Fakat öte yandan, çatışan kimliklerin, sınırların ve kutsal alanlar üzerindeki rekabetin yoğunlaştığı, sembolik ve siyasi sıkışıklığın mekânıdır. Bu, Kudüs’ün paradoksudur. Erhard Reuwich, Bernhard von Breydenbach’ın “Kutsal Topraklar’a Hac” eserinden Kudüs manzarası (detay) / Vue de Jérusalem issu de « Pèlerinage en Terre Sainte » par Bernhard von Breydenbach (détail) 1486, NYPL,
Bizantion, Konstantinopolis ve İstanbul: Binlerce yıllık tarihi boyunca birçok isimle anılan bu şehir, sıklıkla “Polis”, yani mükemmel şehir addedilmiş, dünyanın en kalabalık ve önemli kentsel merkezlerinden biri olmuştur. Bizans ve Osmanlı dönemlerindeki siyasi ve ekonomik merkezîliğinin dinî açıdan da yansımaları vardır. Kutsal yapıların çokluğu, dinler ve medeniyetler arasında üst üste geçiş ve karşılıklı etkileşim biçimlerini de içeren son derece zengin bir manevi topoğrafya yarattı. Dahası, nüfusun dinsel açıdan oldukça renkli görüntüsü, dinî cemaat sınırlarının aşılmasını ve ortak ibadet biçimlerini teşvik etti.
İzzet Keribar, Ayasofya / Sainte-Sophie İstanbul, Türkiye / Turquie, 2012 Byzance, Constantinople, Istanbul  Gençer Yurttaş, Aya Dimitri Kilisesi / Église de Saint-Dimitri Kuruçeşme, İstanbul, Türkiye / Turquie, 2019 Kutsal kişi kültü, aynı teolojik zeminde olmamakla birlikte, farklı tektanrılı dinlerde tarihsel olarak mevcuttur. Gerçek ya da sembolik mezarları, inananlar için kutsalın varoluşunu cisimleştirirken, yerelden küresele farklı ölçeklerde hac yolculuklarının merkezini oluşturur. Geleneklerin bu karmaşık bileşimi neticesinde, farklı ve eşzamanlı dinlerin mensupları sıklıkla aynı kabri ziyaret eder. İbrahim üç tektanrılı inancın kurucu atalarından biridir. Kitab-ı Mukaddes’e göre, uzun süre Filistin’de El Halil yakınlarındaki Mamre’de meşe ağaçları arasında yaşamıştır.
Yaratılış Kitabı’nda ve Kuran’da melekler olarak betimlenen üç yabancıyı burada misafir etmiştir. İbrahim, Sare ve soylarından gelenlerin mezarlarının buraya yakın konumdaki Atalar Mağarası’nda olduğu düşünülmektedir. Günümüzde bu kutsal mekân El Halil şehrinin kalbinde yer alıyor ve fiziksel olarak ikiye bölünmüş vaziyette; bir kısmı Müslümanlara ayrılmış, diğer kısmı Yahudilere.
İBRAHİM İBRAHİM SARE SARE / ABRAHAM ABRAHAM SARAH SARAH El Halil / Hébron, Batı Şeria / Cisjordanie, 2012, Sesli iki kanallı video yerleştirme / Installation vidéo sonore à deux canaux KABİR / LA TOMBE Rahel’in kabri, Kudüs yolu üzerinde, Beytüllahim’in girişinde bulunuyor. Bu kutsal mekân Orta Çağ’dan itibaren üç dinin mensupları tarafından ziyaret edildi. Fakat yakın geçmişte bu durum değişti. Burada yaşanan şiddetli çatışmalardan sonra, Rahel’in kabri İsrail hükümeti tarafından inşa edilen bir duvarla Beytüllahim şehrinden ayrıldı. Artık alana girişler bir askerî kontrol noktasıyla denetleniyor ve mabet yalnızca Yahudilerin ziyaretine açık.
İHA’ların fantazmagorisi / Fantasmagories de drones 2015, Kâğıt üzerine mürekkep / Encre sur papier Birçok dinde dağlar kutsal addedilir. Tektanrılı inançlarda, çoğunlukla vahiy almaya ve dinî inzivaya en uygun yerleri temsil ederler. Bu nedenle, dinlerarası kesişmeleri de teşvik edebilirler. DAĞ / LA MONTAGNE Les montagnes sont sacrées dans la plupart des religions.
Bilinmeyen fotoğrafçı / Photographe inconnu Azize Katerina Manastırı’nda çan kulesi ve minare / Clocher et minaret du monastère Sainte-Catherine Sina Dağı / Mont Sinaï, Mısır / Égypte, 1900-1920 civarı / vers 1900-1920, Library of Congress, G. Eric and Edith Matson Photograph Collection Cécile Massie, Çifte ibadet / La double prière Suriye / Syrie, 2018 Musa’nın ilahi emirleri aldığı yer olduğu söylenen Sina Dağı’nın eteğindeki Azize Katerina Rum Ortodoks Manastırı’nın merkezinde bir şapel ve bir cami yan yana duruyor.
Mar Musa Manastırı, Suriye’deki savaşa rağmen tahrip olmadı. Burada hâlâ Süryani Katolik rahipler ve rahibeler yaşıyor. Bazı Müslümanlar mekânı hâlâ ziyaret ediyor. 2018 Paskalyası’nda bir Müslüman kıbleye dönmüş namaz kılarken, cemaatin rahibeleri İsa’nın heykeli etrafında dua ediyor.
Ehl-i kitap dinlerdeki birçok önemli hadise mağaralarda vuku bulmuştur. Bu mekânlar hem dünyadan bir kaçışı hem de yaşamın kaynağını sembolize eder. Ayrıca inananlar buralarda, kutsal mezarlar ve emanetler gibi geçmişe ait maddi kalıntılar arar. Bazı mağaralar, ulu kişilerle doğrudan ilişkilendirilir. Manoël Pénicaud, Yedi Uyurlar Mağarası / Caverne des Sept Dormants Efes / Ephèse, Türkiye / Turquie, 2010 İslam’da Ashâb-ı Kehf (Arapça “Mağara Arkadaşları”) olarak bilinen Yedi Uyurlar’ın, Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçmak için bir mağarada mucizevi biçimde birkaç yüzyıl boyunca uyudukları rivayet olunur.
Efes’teki bu mekânın, zulüm gören yedi Hıristiyanın MS 250’de sığındığı ve 5. yüzyılın ortalarında mucizevi bir şekilde uykudan uyandığı asıl mağara olduğu varsayılıyor.
Guy Raivitz, İlyas Mağarası / La grotte d’Élie Hayfa / Haïfa, İsrail / Israël, 2017 Kitab-ı Mukaddes’e göre, İlyas Peygamber İsrail’in Hayfa şehrinin yukarısındaki Kermil Dağı’nda Tanrı Baal’a tapanları öldürmüştür. Dağlık burnun eteklerinde İlyas Peygamber ve Elyesa Peygamber’in yaşadığına inanılan bir mağara bulunur. Bu kutsal mekân Orta Çağ’dan beri üç dinin hacıları tarafından ziyaret edilmiş ve birçok kez el değiştirmiştir.
 Adalar Akdeniz coğrafyasında karmaşık bir rol oynar. Aynı anda hem çevresel konumdadırlar hem de denizin ortasındaki dolaşımın merkezi işlevi görürler. Buna bağlı olarak, yoğun ticaret ve göç dinamiklerini yansıtırlar. Bazı adalar tarihleri boyunca farklı dinlerin inananları arasındaki etkileşimlere bilhassa elverişli olmuştur.
Manoël Pénicaud, El Griba Sinagogu’nda yan yana dua eden Yahudi ve Müslüman kadınlar / Femmes juive et musulmane priant côte à côte dans la synagogue de la Ghriba Cerbe / Djerba, Tunus / Tunisie, 2014 Manuel Çıtak, Aya Yorgi Manastırı / Monastère de Saint-Georges Büyükada, Türkiye / Turquie, 1994 Ülke dışında yaşayan birçok Tunuslu Yahudi, Lag BaOmer bayramı için her yıl Cerbe adasına gelir ve buradaki El Griba Sinagogu’nu ziyaret eder. Sinagog, Arapça “Griba” adını bir yangında ölen gizemli bir kutsal genç kadından alır.
Olayın gerçekleştiği yere bir sinagog inşa edilmiştir, ancak günümüzde mekân hem Yahudiler hem de Müslümanlar tarafından ziyaret edilir. Bunun bir sebebi genç kadının dinî kimliğinin belirsizliğini korumasıdır. Aya Yorgi Rum Ortodoks Manastırı, İstanbul açıklarındaki Büyükada’nın (Yunanca “Prinkipos”) en yüksek tepesinde yer alır. Aya Yorgi Yortusu’ndaki kutlamalar, her yıl 23 Nisan’da çoğu Müslüman on binlerce inananı adaya çeker.
Meryem Hıristiyanlar ve Müslümanlar için önemli bir figürdür. Hıristiyanlar için Tanrı’nın, Müslümanlar içinse İsa Peygamber’in annesidir. Hıristiyanlık’ta Meryem’in yaşamının dönüm noktaları olarak bilinen kısımlar Kuran’da da mevcuttur. Dolayısıyla İslami pratiklerde Meryem’e iman önemlidir ve Müslümanlar sıklıkla Hıristiyan mabetlerinde ona dua eder. Ayşe Özalp, Beşaret-i Meryem / L’Annonciation à Marie İstanbul, Türkiye / Turquie,
2019 MERYEM ANA’NIN MEKÂNLARI / LES LIEUX DE LA VIERGE 
Diana Markosian, Deyr el Adra Manastırı / Monastère Deir al-Adra, Minye / Minya, Mısır / Égypte, 2015 Deyr el Adra Manastırı’nda bir çocuk Meryem Ana’nın kutsal resmine dokunmak için uzanıyor. Meryem Ana, Kuran’da ismi geçen tek kadındır. Anadolu ve Balkanlar göç, dolaşım ve mübadele bölgeleridir. Farklı kültürlerin karışımı burada melez geleneklerin ve dinler arası pratiklerin gelişmesine zemin hazırlamıştır. Nikolai Antoniadis & Nele Gülck, İyi Dağ / La Bonne Montagne Arnavutluk / Albanie, 2017 Doğayı kişileştirmeye yönelik kadim dürtü, Arnavutluk-Yunanistan sınırına yakın ücra ve dağlık bir bölgenin yerlileri tarafından paylaşılan hikâyelerde kendini gösterir. Orada, “İyi Dağ” diye anılan bölgedeki ormanın derinliklerinde, Müslümanlar ve Hıristiyanlar birlikte küçük bir kutsal ev, bir “vakëf” inşa etmiştir. Ev, her türden dinî eşya ile doludur ve inancına bakılmaksızın herkese açıktır.
Jens Kreinath, Akdeniz kıyısındaki Hızır Türbesi / Sanctuaire d’Al-Khidr sur les rives de la mer Méditerranée Samandağ, Türkiye / Turquie, 2012 Hızır ya da Hıdır, İslami gelenekte bir peygamber veya evliyadır. Ölümsüzlüğü simgeleyen gizemli bir figür olan Hızır, zaman ve mekânda yolculuk eder. Musa’nın, Büyük İskender’in yol arkadaşıdır ve sıklıkla başka şahsiyetlerle (İlyas, Aya Yorgi) karıştırılır. Her defasında mütevazı bir hizmetkâr olarak belirir ve ilahi bilgiyi mistisizm ve sezgi yoluyla öğretmeyi amaçlar.
Ruhani liderler, din görevlileri, alimler ve şifacılar… Akdeniz coğrafyasının dört bir yanında dinlerarası ilişkilerde arabuluculuk yapan, kimi zaman tanık ya da aktör olan insanlar epey geniş bir yelpaze oluşturur. Serginin bu bölümü, farklı dünyalar arasında seyahat eden elçilere odaklanıyor. Bu kişilerden birçoğu, dinlerarası yakınlaşmaları ve diyaloğu teşvik etmek amacıyla girişimlerde dahi bulundu. Manoël Pénicaud, Mar Musa Manastırı’nda Rahip Paolo Dall’Oglio / Père Paolo Dall’Oglio au monastère de Mar Mûsa Suriye / Syrie, 2011
İtalyan Cizvit rahip Paolo Dall’Oglio, Suriye’de bulunan eski Mar Musa el Habeşi Manastırı’nı 1982’den itibaren restore etti. Kendisini “İslam’a aşık ve İsa’ya inanan” biri olarak tanımlayan rahip, İbrahimî birliği ve dogmatik sınırların aşılmasını savunarak, Müslümanlara kapısı açık bir dinler arası misafirperverlik mekânı oluşturdu.
Haziran 2012’de sınır dışı edildiği Suriye’ye Temmuz 2013’te gizlice döndü. Kendi “halifeliği”ni ilan eden IŞİD’in ana karargâhına gidip, “gönüllü rehineliği” karşılığında Hıristiyan ve Müslüman tutsakların salıverilmesini talep etti. Bugüne dek kendisinden haber alınamadı.
İNANÇLAR ARASINDA KÖPRÜ KURANLAR / LES PASSEURS
Dindarlığın paylaşılan edimleri sağlık, güvenlik, refah, çocuk sahibi olma ve benzeri durumlar için duyulan ortak arzuya dayanır. Paylaşılan sadece mekânlar değil, aynı zamanda dilekler ve ritüellerdir. Bir pratiğin etkili olduğu kabul edilmeyegörsün, müminler o ulu kişiler ve bulundukları yerlerin gücünden faydalanmak için dinî sınırları gönül rahatlığıyla aşar. Thierry Fournier, Ecotone Ağ yerleştirmesi / Installation en réseau, 2015
PAYLAŞILAN ARZULAR / DÉSIRS PARTAGÉS
Dijital dünyada insanlar ne diler? Sanatçı Thierry Fournier’nin Ecotone isimli eseri, her biri çeşitli dilekleri ve arzuları dile getiren ve yapay sesler tarafından okunan canlı akıştaki tweetlerden bir peyzaj oluşturuyor.
Beşaret ve Doğum / Annonciation et Nativité 6.2 Meryem Ana’nın bahçesi / Le Jardin de Marie 6.3 Mısır’da tezahürler / Apparitions en Égypte 6.4 Efes’te Meryem Ana Evi / La Maison de la Vierge à Éphèse 6.5 Kudüs’te Meryem Ana’nın kabri / Le sépulcre de Marie à Jérusalem 6.6 II. Mehmed ve Meryem Ana / Mehmet II et la Vierge 6.7 İstanbul’da Meryem Ana ayazmaları / Sources mariales (ayazma) à Istanbul 7. Geçitler / Croisements 7.1 Bektaşi mabetleri / Sanctuaires bektachis 7.2 Dersim 7.3 Samandağ’da Hızır ve Musa / Al-Khidr et Moïse à Samandağ 8. İnançlar arasında köprü kuranlar / Les passeurs 9. Paylaşılan arzular / Désirs partagés 9.1 Dijital arzular / Désirs numériques

Sanatçılar: Saima Altunkaya, Hüsniye Ateş, Benji Boyadgian, Hera Büyüktaşçıyan, Manuel Çıtak,  Ekrem Ekşi, Thierry Fournier, Giampaolo Galenda, Emrah Gökdemir, Nele Gülck & Nikolai Antoniadis, Engin Irız, Noha Ibrahim Jabbour, Robert Jankuloski, İzzet Keribar, Marco Maione, Jean-Luc Manaud, Diana Markosian, Cécile Massie, Andrea Merli, Ayşe Özalp, Manoël Pénicaud, Nira Pereg, Guy Raivitz, Sarkis, Gildas Sergé, Cemal Taş, Hale Tenger, Francesco Tuccio, Gençer Yurttaş

Araştırmacılar: Sébastien de Courtois, Dilşa Deniz, Jens Kreinath, Elizabeta Koneska, Sara Kuehn, Marion Lecoquierre, Yael Navaro, Antonio Pusceddu, Aylin de Tapia

Koleksiyonlar ve arşivler: Banu-Hakan Çarmıklı Koleksiyonu, C-Album, Gamma-Rapho, Gemäldegalerie, Getty Research Institute, Houshamadyan, IDEMEC-CNRS / Aix-Marseille Université, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, Library of Congress, Musée des civilisations de l’Europe et de la Méditerranée (Mucem), The National Gallery, The New York Public Library, SATIS / Aix-Marseille Université

Sergi koordinatörü: Veli Başyiğit

Sergi tasarımı: Karşılaşmalar x Sevim Sancaktar x Deniz Uludağ x Mert Zafer Kara

Grafik tasarım: Salih Gürkan Çakar x Karşılaşmalar

Sergi prodüksiyonu: Lamarts

Sergi kurulumu: Team Eight Arms

Çeviriler: Killian Cogan, Aslı Çetinkaya, Feride Eralp, Gülşah Mursaloğlu, Élise Perrot-Deniz, Céline Pierre-Magnani, Mert Sarısu

Video altyazıları: Gökçe İnce

Teknoloji desteği: Arçelik

Aydınlatma desteği: TEPTA Aydınlatma

Broşür basımı: Ofset Yapımevi

Teşekkürler: Yorgo Benlisoy, Tanıl Bora, Banu-Hakan Çarmıklı, Murat Çelik, Pınar Çorlu, Silvina Der-Meguerditchian, Dirimart, Fulya Erdemci, Galeri Nev, Goethe-Institut Istanbul, Özlem Gül, Sibel Horada, Çiçek İlengiz, IDEMEC-CNRS / Aix-Marseille Université, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Stergios Karavatos, Hagop Emir Kazancıyan, Declan Kiely, Musée des civilisations de l’Europe et de la Méditerranée (Mucem), Çağla Parlak, Faruk Pekin, Nilüfer Saltık, Anna Vakali, Dorothee Vakalis, Laki Vingas

Bu sergi, Anadolu Kültür tarafından, Calouste Gulbenkian Vakfı ve Ankara Fransız Kültür Merkezi’nin desteğiyle gerçekleştirilmektedir.