Sürdürülebilirlik Raporu Nedir? (Dilek Aşan)
Sürdürülebilirlik raporu, bir kurumun, belediyenin, şehrin; bir ürün, hizmet ya da sürecin çevresel, sosyal ve ekonomik performansını açıklar. Bir ürün ya da hizmetin tüm yaşam döngüsü boyunca ne kadar sürdürülebilir olduğunu ölçen çeşitli standartlar ve kılavuz dokümanlar mevcuttur. Ayrıca, kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması için işletmelere yardımcı olan çok sayıda global standart kullanılmaktadır.
Bazı sürdürülebilirlik raporlama çerçeveleri, sürdürülebilirliğin bir ya da birkaç yönünü ele alır. Örneğin, kurumsal karbon ayak izi hesaplaması ve raporlaması (ISO 14060 serisi) için geliştirilen özel standartlar mevcuttur. Su ayak izi (ISO 14046) için de bu tür standartlar yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Ayrıca, çevre yönetimi (ISO 14001) ve enerji yönetimi (50001) gibi konularda firmalara kapsamlı bir sistem öneren standartlar da mevcuttur. Bunun yanı sıra, kurumsal sosyal sorumluluk, tedarik zinciri güvenliği, iş yerinde tüm değer zincirinde sosyal uygunluğun sağlanması, iş sağlığı ve güvenliği (ISO 45001) gibi sürdürülebilirliğin her bir unsuruyla ilgili geliştirilmiş özel uluslararası standartlar da firmalara yol göstermektedir.
Sürdürülebilirlik raporlaması bunlar gibi çok sayıda global standart ile uyumlu olacak şekilde hazırlanmaktadır. Genellikle kurumsal düzeyde yapılan bu raporlama ile bir kuruluşun çevresel, ekonomik ve sosyal konulardaki sürdürülebilirlik performansı, hedefleri ve taahhütleri ortaya konulur.
Bu bağlamda, tahmin edileceği üzere bir kurumsal sürdürülebilirlik raporunun kapsamı çok geniştir. Ayrıca, tüm paydaşlara yönelik olduğundan bir kurumun çalışanları, yöneticileri, yatırımcıları, müşterileri, tedarikçileri, sendika ve meslek odaları, yerel halk gibi tüm sosyal ortakları ilgilendiren bilgileri içermelidir.
Her bir kurumun faaliyet alanı, büyüklüğü, bulunduğu sektör ve hitap ettiği pazar, ürettiği ve/veya tedarik ettiği ürün ve hizmetler farklılık gösterebilir. Fakat kurumsal sürdürülebilirlik çerçevesi ve kapsamı küresel anlaşmalar, sözleşmeler ve standartlar ile belirlenmiştir. Global sürdürülebilirlik yolculuğunda zamanla firmalar, sürdürülebilirlik raporu hazırlayabilmek için birtakım kılavuz dokümanlara ihtiyaç duymuştur. Bu bağlamda, bazı uluslararası kuruluşlar kurumsal sürdürülebilirlik raporlama için bir standart teşkil etmesi için rehber niteliğinde dokümanlar yayınlamıştır. Bu dokümanların bazıları da zaman içerisinde birçok kuruluş tarafından kullanılmıştır. Bunlar, günümüzde sürdürülebilirlik raporlama denilince akla ilk gelen raporlama standardı ve çerçevelerinden biri olmuştur.
Gri Sürdürülebilirlik Raporu Nedir?
Global standartlarla uyumlu sürdürülebilirlik raporlaması denilince akla ilk gelen GRI (Küresel Raporlama Girişimi) gelmektedir. GRI, bir kurumun sürdürülebilirlikle ilgili tüm paydaşlarını, faaliyetlerini, iç ve dış süreçlerini kapsayacak şekilde tutarlı ve şeffaf bir rapor hazırlaması için taki etmesi gereken özel standartlar yayınlamaktadır. Temelde çevresel, sosyal ve finansal olmak üzere üç alanda standartları mevcuttur.
Küresel Raporlama Girişimi,
- enerji ve su yöneyimi, atık yönetimi, emisyonlar ve biyo-çeşitlilik gibi konularda çevresel standartlar;
- adil rekabet, yolsuzlukla mücadele, ekonomik performans vb gibi konularda finansal standartlar;
- çalışan ve müşteri memnuniyeti, insan hakları, tedarikçi ilişkileri, işe alma süreçleri ve ilkeleri, sorumlu üretim, tüketim ve pazarlama gibi birçok konuda sosyal standartlar yayınlamaktadır.
GRI hazırladığı raporlama çerçevelerinde dünyadaki diğer birçok önemli kuruluşun dokümanlarını referans almaktadır. Yani yukarıda saydığımız her bir standart konuyla ilgili diğer global standartlar ile uyumludur. Sürdürülebilirlik raporu hazırlığında doğrudan veya dolaylı olarak referans kabul edilen diğer önemli uluslararası kuruluşlar, standartlar ve kılavuz dokümanlardan bazıları şunlardır:
- Uluslararası Standardizasyon Organizasyonu (ISO)
- Sorumlu Yatırımlar İçin İlkeler (PRI): Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen PRI, sorumlu yatırımın dünyanın önde gelen savunucusudur. ESG (çevre, sosyal ve yönetişim) faktörlerinin yatırım sonuçlarını anlamak ve bu faktörleri yatırım ve mülkiyet kararlarına dahil etmede uluslararası yatırımcı ağını desteklemek için çalışır.
- Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB): 2011 yılında kurulan SASB, özellikle yatırımcılara yönelik sürdürülebilirlik bilgileri için standartlar geliştirmeye odaklanıyor. Yatırımcılara bir şirket hakkındaki finansal kararlarını etkileyebilecek veriler sunmaya çalışıyor. Temel olarak işletmeleri ve yatırımcıları sürdürülebilirliğin finansal etkileri konusunda birbirine bağlar. SASB, GRI ile birlikte sürdürülebilirlik raporlaması için en önemli global çerçevelerden biridir.
- BM Küresel İlkeler Sözleşmesi: Sözleşme ve onun 10 temel ilkesi, Uluslarası Çalışma Örgütü (ILO), İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, BM Yolsuzlukla Mücadel Sözleşmesi ve Rio Çevre ve Kalkınma Bildirgesi’nin esas alarak hazırlanmıştır. İş dünyası için insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularında küresel ilkeler açıklar.
- Karbon Saydamlık Projesi (CDP): Büyük şirketler, İngiltere merkezli CDP organizasyonunun standartlarına göre karbon emisyonları ile ilgili raporlama yapabilmektedir. Her ne kadar sürdürülebilirlik raporunun sadece çevresel boyutunu ilgilendirse de CDP, günümüzde küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda firmaların sorumlu bir şekilde raporlama yapmasının önünü açmaktadır.
- Gerçek Varlıklar için Küresel ESG Karşılaştırması (GRESB): GRESB, finansal piyasalar için eyleme dönüştürülebilir ESG verileri ve karşılaştırma ölçütleri sunar. Yatırımcılara ve yöneticilere iş zekasını, endüstri katılımını ve karar vermeyi geliştirmek için doğrulanmış ESG performans verileri ve kıyaslamalar sağlar.
Son olarak, AB’nin diğer ülkeler için örnek teşkil edecek yasal düzenlemesinden bahsedelim. 2014/95/EU sayılı AB yönetmeliği (Finansal Olmayan Raporlama Yönergesi (NFRD)), belirli büyük şirketler tarafından finansal olmayan ve çeşitlilik bilgilerinin açıklanmasıyla ilgili kuralları belirler.
Bu raporlamaya ilişkin AB kuralları, şu anda 500’den fazla çalışanı olan büyük şirketler için geçerlidir. Bu da AB genelinde yaklaşık 11700 büyük şirketi ve grubu kapsamaktadır. 2014/95/EU yönetmeliği uyarınca, büyük şirketler aşağıdakilerle ilgili bilgileri yayınlamak zorundadır:
- çevresel konular
- sosyal konular ve çalışanlara yapılan muamele
- insan haklarına saygı
- yolsuzluk ve rüşvetle mücadele
- şirket yönetim kurullarında çeşitlilik (yaş, cinsiyet, eğitim ve mesleki geçmiş vs)
Sürdürülebilirlik raporunun hazırlanması hakkındaki detaylı bilgileri Sürdürülebilirlik Raporu Nasıl Hazırlanır? sayfamızda bulabilirsiniz.
Birçok şirket sürdürülebilir bir şekilde çalıştığını iddia ediyor ancak bunun doğru olup olmadığını teyit etmek gerçekten çok zor. Sürdürülebilir davranmanın gerçekte ne anlama geldiğine dair birçok farklı tanım ve görüş var. Bu da işletmelerin gerçekten ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sorumlu bir şekilde faaliyet gösterip göstermediğini değerlendirmeyi zorlaştırıyor.
Bugün dünyada sürdürülebilirlik değerlendirmelerini doğru ve evrensel araçlara dönüştürmek için çok sayıda girişim mevcut. Fakat iş operasyonlarını analiz ederken kullanılacak ve sürdürülebilirlik ilkelerinin tamamını entegre eden uluslararası kabul görmüş tek bir çerçeve bulunmuyor. Sürdürülebilirlik durum tespiti yaparken çok sayıda uluslararası standart, sözleşme, metodoloji, yaklaşım ve çeşitli projelerden faydalanılıyor. Bazı firmalar da tüm bunları bir arada değerlendirerek sürdürülebilirlik durum tespiti yapmak üzere kendi çözüm önerilerini geliştirebiliyor.
Bir kurumun ne denli sürdürülebilir olduğunu ölçmek için tek tip bir yaklaşım olmamasının veya bu tür bir aracı geliştirmenin zor olmasının bazı sebepleri var. Firmaların faaliyet alanı, ürün ve hizmetleri, müşteri portföyü, tedarik zinciri süreçleri, konumu, bulunduğu piyasa koşulları vs farklı olabiliyor. Sürdürülebilirlik durum tespiti için küresel bir yaklaşım ortaya konsa dahi bunun uygulanmasında bazı problemler çıkabilir.
Fakat yine de şirketlerin sürdürülebilirlik ayak izini değer zinciri boyunca geriye ve ileriye doğru takip ederek faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini nasıl analiz etmeleri gerektiğini ayrıntılı olarak açıklayan kılavuz dokümanlardan faydalanmak kabul edilebilir bir çözüm olabilir.
Örneğin Küresel Raporlama Girimi’nin (GRI) standartlarına göre hazırlanmış bir kurumsal sürdürülebilirlik raporuna tüm iş dünyası ve kamuoyu saygı gösterecektir. Firmalar, sürdürülebilirlik durum tespiti yaparken GRI’ standartlarına, OECD standartlarına, ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) standartlarına, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne vs atıfta bulunabilir.
Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Nasıl Yapılır?
İş operasyonlarının sürdürülebilir olmasını sağlamak isteyen bir kuruluş, ilk adım olarak sürdürülebilirliği yönetim kurulu ve üst yönetiminin önceliği haline getirmelidir. Sürdürülebilirliği kurumun kültürüne, misyonuna, vizyonuna ve değerlerine entegre etmeli ve nasıl daha sürdürülebilir hale geleceğine dair bir strateji planlamalıdır. Bunu, sadece ekonomik kârlılık için değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel anlamda sürdürülebilir değer yaratmaya güçlü bir şekilde bağlı olduğunu göstermek için yapmalıdır. Daha sonra organizasyonu tedarik zincirleri içinde konumlandırmalı ve en kritik noktalarını ve tüm tedarikçilerini belirlemelidir.
Kuruluşun tedarik zinciri boyunca etkilerini de araştırması önemlidir. Çünkü bir kuruluşun sürdürülebilir bir şekilde çalışmayan diğer kuruluşlardan yaptığı girdilerle ürettiği bir mal veya hizmet, sürdürülebilir olarak kabul edilemez. Bir organizasyonun sürdürülebilir bir şekilde çalışıp çalışmadığını analiz etmek için, ilişkide bulunduğu diğer firmaların faaliyetlerine ve tüm değer zincirine bakmak gerekir. Bu da çevresel, sosyal ve ekonomik ayak izleri kullanılarak yapılabilir. Bu sayede kuruluş, operasyonlarının hangi yönlerini yakından takip etmesi gerektiğine ve olumsuz etkilerini azaltmak için düzeltici önlemleri nerede alması gerektiğine karar verebilir.
Artan küreselleşme, günümüzde birçok ürünün kullanılmaya başlamadan önce çok sayıda süreç ve bölgenin dahil olduğu uzun ve karmaşık bir tedarik zincirinden geçmesini gerektiriyor. Birçok ürün için bu durum, değer zinciri boyunca her bir adımı izlemeyi giderek daha zor hale getirdi. Tüm değer zincirinin sürdürülebilir olmasını sağlamak için, üretilen ürün ve hizmetlerin tüm yaşam döngüsü boyunca geçirdiği yolculuğun her bir adımının izlenmesi gerekmektedir. Sürdürülebilirlik durum tespiti yaparken bu adımların çevresel, ekonomik ve sosyal performansının uluslararası metriklere uygun şekilde ölçülmesi son derece önemlidir.
Kuruluşlar, paydaşlarının, kendilerinin ve tedarikçilerinin sürdürülebilir bir şekilde faaliyet gösterdiğinden emin olmalıdır. Bunu yapmak için onlara çevresel, sosyal ve yönetim performanslarını iletmeleri gerekir ve burada güvenilirliklerini artırmak için dış denetimlere (sosyal uygunluk denetimi, akreditasyon ve belgelendirme denetimi vs) ihtiyaç duyulabilir. Ayrıca değişimi yönetmek için paydaşlarına hedeflerini de iletmeleri gerekir.
Kuruluşlar sürekli iyileştirmeyi hedeflemeli, yani zaman içinde sürdürülebilirlik uygulamalarını, süreçlerini ve performanslarını iyileştirmeye çalışmalıdır. Bunu yapmak için, önceki sürdürülebilirlik değerlendirmelerinin iyileştirilmesine yönelik sonuçları ve önerileri mevcut sürdürülebilirlik stratejilerine entegre etmeleri büyük önem arz etmektedir.
Cevap bırakın