Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi, Ocak 2021’den bu yana toplanıyor. 10 Nisan 2021’de başlayan panellerin sekizincisi “Tecrübeler ve Tanıklıklar: Ölülere Yönelik Şiddeti Aileler Anlatıyor” idi. “Tecrübeler ve Tanıklıklar: Ölülere Yönelik Şiddeti Aileler Anlatıyor” paneli 25 Nisan 2022’de gerçekleşti. Avukat Burcu Çelik moderatörlüğündeki programda Alaattin Tuğluk, Nedime Erdoğan, Ersin Umut Güler, Halise Aksoy, Sıdıka Sevilgen, Tülay Savaş, İhsan Seviktek, Sayat Tekir, Lezgin Bingöl, Hizni Doğan konuştular. Bu dizimizde paneldeki konuşmaların çözümlerini yayımlıyoruz, panelleri kayıttan da izlemek mümkün.
“Türkiye’de ölülere yönelik şiddet”, “Farklı İnançlar cenazelere ve mezarlıklara saldırıları konuşuyor”, “Hukukçular Ölüye Saygı ve Adaleti Konuşuyor”, “Basında Ölülere Yönelik Şiddetin Yeri” ve “Adli Tıp Kurumu Çerçevesinde Ölülere Saygı ve Adalet”, “Yas, Hafıza ve Politika”, “Ölü Bedenlere Yönelik Şiddetin Toplumsal Cinsiyetini Konuşmak” başlıklı panelleri de buradan okuyup, izleyebilirsiniz.
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks Bireylerin Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG), yani biz çocukları LGBTİ+ olan ailelerden oluşan bir derneğiz. Çocuklarının durumunu yeni öğrenen ve bu konuda bir bilgisi olmayan ailelere destek olmaya çalışıyoruz.
Şunu belirteyim ki, eşcinsel veya trans olmak kişilerin tercih ettiği, özendiği bir durum veya hastalık değildir. Varoluşsal bir durumdur ve bu kişiler heteroseksüel kişiler kadar sağlıklı bireylerdir.
Ama biliyorsunuz ki, toplumumuzda bu konuda çok çok ön yargılar var ve devlet de zaten bu kişilerin yaşamlarını daha da zorlaştırıyor. Öyle ki LGBTİ+’lar fiziksel saldırılara çok açık. Nefret saikiyle işlenen cinayetlere kurban gidiyorlar. Sadece trans oldukları için öldürülüyor veya da öldürülme tehlikesiyle yaşıyorlar.
Aileler tarafından da dışlandıkları, evden atıldıkları için çok daha savunmasız ve korunmasızlar. Öldükleri veya öldürüldükleri zaman da aileler cenazeleri sahiplenmiyor, gerekli özen gösterilmiyor, uygun bir şekilde defnedilmiyorlar.
Yani cenazelerinin yıkanması bile bu ülkede sorun oluyor. Trans bir kadın veya erkek kim tarafından yıkanacak? Yani bu bile sorun.
Gasallar
Ben bu toplantıya hazırlanırken bazı makaleler okudum. Bir akademisyen çok güzel bir çalışma yapmış Gassallarla ilgili. Çok ilginçti. Orada ölü bedene yapılacak işlem çok ayrıntılı olarak anlatılmış ve en önemlisi ölü bedeni incitmeden saygıyla davranmak gerektiği vurgulanıyor.
Çünkü “diğer tarafta hesap sorulacağını” varsayıyor. Bu nedenle tabii ki saygıyı yaşarken de, öldükten sonra da her insan hak eder.
Ben bir dernek aktivistiyim. Bir tanıklığım yok. Ama, tabii ki, dernek çalışmaları esnasında bildiğimiz birçok şey var, çok zor şeyler var. Bir örnekten bahsedeyim.
İstanbul’da şiddet görüp tecavüze uğradıktan sonra vahşice katledilip yakılan ve daha sonra cenazesi yol kenarında bulunan bir trans kadın, Hande Kader var.
Ayşe Arman yazarsa
Bu vahşi cinayet, tabii ki, hani diğer haberlerin arasında kaynayıp gidecekti. Fakat Ayşe Arman köşesine taşıyor bu cinayeti ve tabii ondan sonra Hande Kader cinayeti yeniden gündeme oturuyor. Sosyal medyada çeşitli paylaşımlar ve isyanlar oluyor.
Diyor ki; Ayşe Arman ‘’bir genç kadın daha katledildi, yirmi üç yaşındaydı, tecavüze uğradı, dayak yedi, dövüldü, öldürüldü ve yakıldı. Yani yanlış okumadınız. Yakıldı!
Adı Hande Kader’di. Haberimiz bile olmadı bu vahşetten çünkü o bir seks işçisiydi. Uğradığı vahşetin Özgecan Arslan’ınkinden hiçbir farkı yoktu…Tabii ki hepsine yanıyoruz ama toplumun ikiyüzlü ahlak anlayışını da suçlarım’’.
Cezasızlık
O katillere ulaşılacak kanıtlar var. Hatta görüntüler de var ama maalesef katiller yakalanmıyor. Bu yıllarca yıllarca sürüyor, soruşturma devam ediyor. Bir sürü kadın, avukat bu davaya giriyor, ilgileniyor, milletvekilleri olaya müdahil oluyor ama bir adım yol bile gidilemiyor.
Çünkü, polis soruşturmayı tamamlayamıyor bir türlü. Polisin hep uğraşacak çok daha önemli işleri var çünkü. Yani trans kadınlara dönük suçlar genellikle fark edilmiyor, raporlanmıyor, cezalandırılmıyor. Yetkililer sorununun ne kadar kapsamlı olduğunu görmüyorlar.
Mesela İstanbul Beyoğlu’nda kezzapla saldırıya uğrayan bir trans kadın, Asya var. Saldırıdan üç gün önce gidip failini şikayet ediyor. Karakola gidiyor ve şikayet ediyor. ‘’Tehdit ediliyorum, darp ediliyorum’’ diyor ama polisler sadece dalga geçiyor.
Yani hiçbir yere sığınamıyor bu insanlar. Güven duyamıyorlar ve orada da alay edilmeye ve kötü muameleye maruz kaldıkları için yapılan saldırıları da artık gidip bildirmiyorlar bile. Çünkü daha kötü oluyorlar.
Adalet!
Halbuki Anayasa’nın 10. maddesi gereğince herkese eşit davranmakla yükümlüdür kamu görevlileri. Ama değil LGBTİ + korumak, aksine homofobi ve transfobiyi cesaretlendirici bir tutum içinde oluyorlar.
Gözaltılarda sıklıkla şiddet, kötü muamele ve işkence vakalarıyla karşılaşıyorlar. Adalete erişimde çok çok çok sıkıntı yaşıyorlar.
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Tabii burada herkese büyük rol düşüyor. Yani karar vericiler, hakimler, savcılar, avukatlar… o cinsel yönelime sahip kişilerin uğradıkları ayrımcılıklara dair bilgileri olmuyor. Çoğunun olmuyor. Avukatların dâhil olmuyor. Hatta doktorların bile yok bu konuda bilgileri. Bu nedenle toplumun eğitilmesi çok önemli tabii.
Yasa var, uygulama yok
Nefret suçlarıyla ilgili bir madde var Türk Ceza Kanunu’nda: 122. Bu madde ırk, devlet, milliyet, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi, inanç farklılığından kaynaklanan nefrete dayalı ayrımcılığı suç sayıyor. Ama uygulamada maalesef böyle bir şey yok. Etkin araştırılmıyor, doğru dürüst kovuşturulmuyor.
Sonuç olarak toplumda ve yöneticilerde homofobik söylemler en aza indirilir ve koruyucu yasalar uygulanabilirse LGBTİ+ kişiler de herkes gibi bu ülkede, korkmadan, en doğal hakları olan yaşama haklarını kullanabilecekler. (TS/Lİ/APL/KU)
* 25 Nisan 2022’deki webinar olarak gerçekleşen “Tecrübeler ve Tanıklıklar: Ölülere Yönelik Şiddeti Aileler Anlatıyor” paneli kayıtlarını Leyla İşbilir yazıya döktü, Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi yayına hazır hale getirdi. Metindeki arabaşlıklamayı bianet yaptı. Manşet görseli ve metin görsellerini Korcan Uğur düzenledi. Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi’ne çalışmayı bianet’te yayımlama imkanı verdikleri için teşekkür ediyoruz. e-posta: oluyesaygiveadalet@gmail.com
Cevap bırakın